16 Kasım 2014 Pazar

"We Danced"

Eğer bodrumda oturuyorsanız ayak sesleri alışılagelmedik bir şey değildir, bu yüzden üst kattaki koridordan gelen ayak seslerini duyduğumda önemsemedim. Onun erkek kardeşim olduğunu düşünüp yaptığım küçük, anlamsız işe geri döndüm. Sesler birkaç dakika boyunca devam etmişti ve ben de sinirlenmeye başlıyordum. Sesler gittikçe daha gürültülü bir hale geliyordu, ofladım. Erkek kardeşimin gecenin bu saatinde ne halt yediğini merak ediyordum. Hiçbir şey yapmadan oturdum, çünkü yukarıdaki gürültü patırtı yüzünden odaklanmak imkânsızdı. Demek istediğim, sanki enerji dolu biri giriş katında yürüyor gibiydi.

Orda oturup seslerin gittikçe daha hızlı ve daha vahşi olmasını dinledim. Sadece ordan oraya hareket ediyordu, hatta neredeyse bir ritim oluşturuyordu. Sesler daha da hızlandı ve daha da vahşileşti, üst katın her yerindeymiş gibiydi. O anda fark ettim ki, bu şey her neyse bir insan değildi. Hiçbir insan öyle hareket edemez.

En sonunda “Neler oluyor?!” diye bağırdım. Ondan sonra tüm sesler bir anda durdu. Her şey bir anlığına sessizleşti. Ardından sakin ayak seslerinin bodrum kapısına doğru yaklaştığını duydum. Kapı açıldı ve ayak sesleri tekrar durdu. Sonraki 3 dakikada kendi nefesimi dinledim, ardından bittiğini düşünerek derin bir iç çektim. Görünüşe bakılırsa başka bir şey daha dinliyormuş. Aniden merdivenlerin alt kısmında bir gümleme duydum ve telaşla ayağa kalkarken sandalyemi devirdim. En yakın giysi dolabına koşarken acayip, saçsız, 4 ayağı üzerinde duran yaratığı gördüm. Yaralanmış ayağını sarhoş edici bir ritimle yere vurup dans ederek bana doğru geliyordu. Giysi dolabına atladım ve kapıyı kapadım. Yarım saniyelik bir duraklamadan sonra aynı ritmi kapıdan duymaya başladım.

Ses sadece devam ediyor, hiç durmadan, dinlenmeden, nefeslenmeden. Saatlerdir bunu yapıyor. Ve ben, kendimi parmaklarımla aynı ritmi çalarken buluyorum. Ama sonra sesler başladığı gibi bitiyor. Bir süre bekliyorum, ardından dışarı bakıyorum. Gitmiş. Işığı açıyorum ve kendimi sandalyeye bırakıyorum. Güvendeyim. Rahatlıyorum ve birkaç dakika düşünüyorum. Sonra ayağımın yerde ritim tuttuğunu fark ediyorum. Belki de ritim o kadar kötü değildi, hatta o ritmi dans etmeye yetecek kadar seviyor olabilirim.
Bu yüzden dört ayağımın üstüne iniyorum,

Ve dans etmeye başlıyorum.

Ç.N:
Selam gençler :3  İnternetim 3 gün içinde gelecek, biraz daha sabretmeliyiz *-* 
Ve bu Cp gerçekten de psikopatça bir şey o_O 
Yorumlarınıza da 3 gün sonra cevap yazacağım ^_^  O yüzden yorum bırakmayı unutmayın :))
Ve Slender-Man pastası soran gençler, linkteki CP'deki uzun adam Slender-Man oluyor :D 
http://creepypastaturkce.blogspot.com.tr/2014/07/the-face-that-watches.html

7 yorum:

  1. Sonunda internetin geliyor he ^-^ Bu çok iyi :3 Bu arada ürkütücüydü bu pasta ya *-* Birde tam sonunu okuduğumda ışıklar kapandı tedirgin oldum :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben bunu okurken garip hissettim ya :D
      İçim biraz huzursuz oldu o_O

      Sil
  2. Okuduktan sonra hunharca güldüm asghjklahaıohjukjh

    YanıtlaSil
  3. ✋ çok güzel hızlı bir Sonic exe

    YanıtlaSil

Yorum yaparken kaba veya küfürlü bir dil kullanmaktan çekinirseniz sevinirim ^^