17 Ocak 2022 Pazartesi

Benim Anthony'im



Doğduğundan beri küçük kardeşim Anthony’i tanıyordum ve hiç anlaşamasak da onun hakkında her şeyi biliyordum. Ve onun yerini alan kişinin benim kardeşim olmadığını da biliyordum.

Tıpkı onun gibi yürüyor, onun gibi konuşuyor, onun hakkındaki en ufak ayrıntıya kadar biliyordu ama o benim küçük kardeşim değildi. Ailemi kandırmayı başarmıştı. Ailem hala onun küçük Anthonyleri olduğunu düşünüyordu. Fakat beni kandıramazdı.

Her gün dikkatlice onun ne yaptığını izliyordum. Okula gidiyor ve Anthony’nin tüm arkadaşlarını kandırıyordu. Ama o benim Anthony’im değildi. O hala zekiydi ve futbolda harikaydı. Hatta Brüksel lahanasından hala nefret ediyordu ve kuklaları çok seviyordu.

Ama o Anthony değil ve bunu kanıtlayabilirim.

Kanıtlamak için ailem sahte Anthony’i futbol şampiyonasına götürdüklerinde bahçeye indim. Ve kadife çiçeklerinin altındaki yeri bulunca kazmaya başladım. Daha derine kazdım… Ve daha derine kazmaya devam ettim. Küreğimin çarpma sesi geldiğinde durdum ve küçük kardeşimin çürüyen cesedini ortaya çıkartmak için toprakları temizlemeye başladım. İşte benim Anthony’İm burdaydı. Benim küçük Anthony’im…

14 Ocak 2022 Cuma

Erkek Arkadaşım ve Ben Eski Bir Ev Almaya Karar Vermiştik



Erkek arkadaşım ve ben eski bir ev almaya karar vermiştik. O evin inşaatından sorumluydu. ( Örneğin mutfağı yatak odasına dönüştürmek gibi. ) Aynı zamanda ben de duvar kağıtlarını sökme görevini üstlenmiştim.


Önceki ev sahibi evin her bir duvarını ve tavanını kaplamıştı. Onları kaldırmak oldukça zor ama bir o kadar da tatmin ediciydi. En iyisi de güneşte uzun süre kaldığınızda soyulan derinizi soymaya benzeyen bir hisse sahip olmasıydı. Sizi bilmem ama ben bu durumda kendi kendime derimi kopartmadan ne kadar uzun süre boyunca soyabileceğime dair bir oyun uydururum.


Oyuna başlarken yavaş yavaş duvar kağıtlarını soymaya başladım. Her soyuşumda duvar kağıdının altında bir takım yazılar olduğunu fark ettim. Yazılarda kime ait olduğunu bilmediğim insan isimleri ve tarihler vardı.


O gün pek önemsemedim ve duvar kağıtlarını soymaya devam ettim. Fakat bir gece artık dayanamayıp aklımı kurcalayan bu durumu araştırdım. Duvarda yazılı olan isimlerden birini googleda arattım ve bulduğum şey karşısında şok oldum. Bu isim kayıp bir kişiye aitti ve duvardaki tarih ise kaybolduğu tarihle aynıydı.


Bir sonraki gün kayıp isimlerin ve tarihlerin olduğu bir liste yapmaya karar verdim. Artık her isim ve tarihin birbiriyle eşleştiğine emindim. Doğal olarak hemen polislere haber verdim. Polislerin söyledikleri şeyle beynimden vurulmuşa döndüm. “Evet, o bir insan.” İnsan mı? Ne insanı? Polisler devam etti. “Bayan, duvarlardan kaldırdığınız malzemeler.. bir duvar kağıdı değildi.”