2 Ağustos 2020 Pazar

The Other Watcher

Bir adam bir otele gitti ve giriş yapmak için resepsiyona yürüdü. Resepsiyondaki kadın ona anahtarını verdi ve  odasına giden yolda  kimsenin girmesine izin verilmediği, numarasız ve kilitli bir oda olduğunu söyledi.  Orasının bir malzeme odası ve girilmesinin yasak olduğunu açıkladı. Yukarıya çıkmasına izin vermeden önce birkaç kez bunu ona hatırlattı. Adam resepsiyondaki kadının talimatlarına uyarak, doğruca odasına gitti ve yattı. Ancak kadının ısrarları adamın merakını uyandırmıştı. Bi sonraki gece odaya doğru yürüdü ve kapıyı açmayı denedi. Kilitli olduğuna yeterince emindi. Diz çöktü ve geniş anahtar deliğinden baktı. Gözlerini donduran soğuk bir hava geçti.

Gördüğü şey kendisininki gibi bir otel odasıydı. Ve köşede cildi inanılmaz derece solgun olan bir kadın vardı. Sırtı kapıya dönüktü ve başını duvara yaslıyordu. Adam bir süre şaşkınlıkla baktı. O bir ünlü müydü? Otelin sahibinin kızı? Meraktan nerdeyse kapıyı çalmak üzereydi. Ama yapmamaya karar verdi. Adam hâlâ bakarken, kadın keskin bir şekilde döndü ve onu gözetlediğinden şüphe duymadığını umarak kapıdan geriye doğru sıçradı. Kapıdan gizlice uzaklaştı ve odasına gitti.
Ertesi gün kapıya geri döndü ve  geniş anahtar deliğinden baktı. Bu kez tüm gördüğü kızıllıktı. Kımıldamayan belirgin bir kırmızı renk dışında hiçbir şeyi kestiremiyordu. Belki de odada oturanlar bi önceki gece gözetlendiklerini biliyorlardı ve anahtar deliğini kırmızı bir şeyle kapatmışlardı. Kadını rahatsız ettiği için utanç duyuyordu adam ve kadının resepsiyondaki kadına şikayette bulunmadığını umuyordu.

Bu noktada daha fazla bilgi için kadına danışmaya karar verdi. Nazik bir sorgulamadan ve yapacağı açıklamanın ondan başkasına çıkmayacağı sözünü aldıktan sonra kadın sonunda anlattı.
"Pekâla sana o odada ne olduğunu da anlatabilirim. Uzun zaman önce bir adam orada karısını öldürdü. Şimdiye kadar insanlar o odada kalmaktan rahatsız oldular çünkü gözlerinin tamamen kırmızı olması dışında bembeyaz bir kadının hayaletini gördüklerini iddia ettiler."