3 Ağustos 2016 Çarşamba

"Play Until You Die"

Hayatım ilk başta harika gidiyordu, neşeli bir ailem, yüklü miktarda para getiren bir işim vardı. Kocam bir yazardı, kızım ise parlak bir lise öğrencisi. Daha ne isteyebilirdim ki? Şey…belki de bu güzel hayatın ben ölene kadar devam etmesini?

Ama bu hayal şimdi tamamen parçalara ayrıldı.

Ofisimde kahvemi yudumlayarak patronumun istediği raporu yazarken bunun olacağını nerden bilebilirdim? O lanet telefonu açtığımda hayatımın baştan aşağı değişeceğini nerden bilebilirdim? Her şeyin….benim için sona erdiğini?

Ben Eva Grace. Ve sanırım ölmek üzereyim.


                                                                                   ***

İçine 5 küp şeker attığım kahvemi yudumladım, ardından cep telefonumun titreşimini hissederek cebimden çıkardım. Normalde iş yerinde özel konuşmalar yasaktı, ancak arayanı görünce açmam gerektiğini anladım. Max, kocam, acil durumlar dışında beni kesinlikle iş saatleri içinde aramazdı. O yüzden az insanın bulunduğu bir köşeye çekilip telefonu açtım:

“Max?”

“Bayan Grace? Eva Grace?”

Telefondaki sesin sahibinin tanıdık biri olmadığını fark edince ellerim titremeye başladı.

“E-evet? Sorun nedir?”

“…Üzgünüm. Ancak kocanız ve kızınız...bir kaza geçirmişler.”

“Ne? Ne-Nasıl kaza? Yoksa onlar..?”

“Üzgünüm. Lütfen kağıt işlemleri için Medela Hastanesine gelin.”

Telefonu kapadım, hiçbir şey düşünemiyordum. Yani, ne düşünecektim? Tamamen gerçek dışı geliyordu. Hayatımda değer verdiğim 2 şey vardı; kocam ve kızım. Ve şimdi…ikisi de gitmişti.

                                                                                       ***

İşimden istifa etmiştim, yemiyordum, içmiyordum. Zaten her şey bitmişti, yaşamaya ne gerek vardı? Kapımdaki sesler her gün artıyordu, kimisi kokudan şikayet ediyordu, kimisi yardım etmeye çalışıyordu. Sanırım bu 2 haftadır böyleydi. Ama bugün değişik bir şeyler oluyordu, kapıdan ne konuştuğunu bilen biri adını hatırlayamadığım bir ruh sağlığı hastanesinden bahsediyordu, bir de bazı yeni başlangıçlardan. Ah, tabi ki dinlemedim o yüzden ne dediklerini anlamadım. Ancak kapıdaki kişinin tek bir sorusu üzerine ayağa kalkıp kapıyı açtım, ne sorduğunu çok net hatırlıyorum:

“Artık yaşaman mantıksız, değil mi?”

Ardından 2 gün süren bir yolculuktan sonra, bahsettiği akıl ve ruh sağlığı hastanesine vardık. Açıkçası bunu şüpheli bulmuştum. Varış noktamızda “hastanenin” hiçbir tabelası olmadığını görünce şüphelerim biraz da korku ile karışarak arttı. Korkabildiğimi bile bilmiyordum. Yine de ne karşı koydum, ne de soru sordum. Sadece hayatımı değiştirecek beyaz saçlı, orta yaşlı adam bana yol gösterirken ona uydum. Şimdiki aklım her şeyden pişmanlık duyuyor. O soru tuzağına düşmemeliydim, o kapıyı hiç açmamalıydım.

                                                                                   ***
Bu ‘sözde’ hastanede tedavi görmeye başlayalı yaklaşık 3 ay olmuştu, dürüst olmam gerek. Harika hissediyordum. O yüzden hiç durmadan buradan kaçmam gerektiğini söyleyen sesi kafamın arkasına itip duruyordum. Burada benden başka hasta da yoktu, sorduğumda bana buranın hastane gibi hissettirmemesi için bütün hastaları ayrı yerlere koyduklarını söylediler. Psikolojik açıdan daha verimliymiş.

Yatakta uzanmış, ağacın tavandaki hareketli gölgesini izliyordum. Güzel bir gündü. Ardından kapıdan bir tıklama duydum ve içeri davet ettim. Gelen kişi 3 ay önce beni bu hastaneye getiren beyaz saçlı adamdı, isminin William olduğunu daha birkaç gün önce öğrenmiştim. Yüzünde büyük bir gülümseme ile yatağımın yanına kadar gelip bana baktı.

“Sana güzel bir haberim var Eva.”

“Nedir?”

“Bir iş teklifi. Üstelik çok seveceğine de eminim.”

“Dinliyorum.”

“Hobilerini yazdığın kağıtta gördüğüm kadarıyla piyanolar hayatının önemli bir parçasını oluşturuyormuş, tam da bununla ilgili bir iş. Aslına bakarsan bir tür deney ortamı. Müzikalite, direnç, ve müziğin bazı…canlılar üzerindeki etkisi ile alakalı bir deney. Üstelik yeni bir proje, sen dışarıdan alınan ilk çalışan olacaksın.”

“Kulağa hoş geliyor, kabul ediyorum öyleyse.”

“Ah…ama öncesinde bilmen gereken bir şey var. Bu işe başladığında istifa edemezsin.”

“Neden öyle bir işten istifa etmek isteyeyim ki? İşin içinde müzik olması yetiyor.”

“O halde hiçbir problem yok, lütfen şu kağıdı imzala ve hemen işyerine doğru yola çıkalım.”

                                                                                      ***
İşyeri zeminin altına gömülü bir tesisti, dışarıdan bakan biri burayı rahatlıkla bir tepe sanabilirdi. William’a döndüm:

“Neden yerin altı?”

“Müzik Eva, Müzik. Çok fazla ses olacak. Doğayı rahatsız etmek istemeyiz, hayvan severler peşimize düşebilir değil mi?”

“Sanırım…”


3 kat aşağı indikten sonra William bir kapıyı göstererek geçmem için kenara çekildi, içeri girdikten sonra bir anda kapıyı arkamdan kapadı ve bir kilit sesi duydum. Panikleyerek kapıya vurdum:

“Hey! Bu da ne demek şimdi?”

“Etrafını incele.”

Bunu dedikten sonra kapıdan uzaklaşan adımlarını duydum, tekrar arkamı dönüp odanın ortasına doğru ilerledim. Oda daire şeklindeydi. Yukarıda, odanın üst kısmını saran bir gözlem camı vardı. Ardından bana bakan beyaz önlüklü birkaç insan vardı, ancak cam karartılmış olduğundan kim olduklarını anlayamıyordum. Sonra cam tamamen siyah oldu, artık kimseyi görmüyordum. Odanın geri kalanına baktım. Tam ortada klasik bir piyano vardı, birkaç tuşuna basıp melodik sesi dinledim. Nerde olduğunu tam anlayamadığım hoparlörlerden William’ın sesi geldi:

“Diğer kapıdaki camdan bak Eva. Ve unutma ki burada her yer ses geçirmez.”

Piyanonun diğer tarafındaki kapıya yöneldim. Demir kapıda küçük, kare bir pencere vardı. Biraz tozluydu ama diğer odayı görebiliyordum. Benim bulunduğum odadaki ışıklar tamamen söndü, diğer odadaki ışıklar iyice yandı. Odanın köşesinden 17-18 yaşlarında bir erkek yavaşça odanın ortasına doğru yürüdü, korkmuş olduğu yüzünden anlaşılıyordu. Etrafına bakıyordu ama ben karanlıkta olduğum için beni göremezdi. Ardından yerden bir panel yükseldi, bir tür kafese benziyordu. İçinde ise ne olduğunu anlayamadığım, korkunç bir şey vardı.

Hayvan değildiler, bu dünyadaki hiçbir şeye benzemiyorlardı. Simsiyahtılar, kürkleri yoktu, kocaman ve siyah boşluklara benzeyen 4 tane gözü vardı her birinin. İnsan gibi iki ayakları üzerinde duruyorlardı, ne olduğunu anlayamadığım ve her yerlerinde bulunan deliklerden yeşil bir sıvı akıyordu. Hepsi de kafesin parmaklıklarına yapışmışlardı, önlerindeki yemeğe bakıyorlardı. Zavallı çocuğa. İçlerinden birin ağzını açtı, dişleri sivri metallerden yapılmış gibi görünüyordu.

Akan terim gözüme girip yaktı, ancak silmeyi düşünemeyecek kadar korkmuştum. Bir anda kafesin yan tarafındaki parmaklıklar açıldı, yaratıklar çıktı ve çocuğun etrafında daire şeklinde dizildiler. Ardından…

Ardından önce çocuğun kollarını, sonra bacaklarını kopardılar. O kadar hızlı oldu ki, çocuk hala yaşıyordu. Acı verici bir çığlık atıyor olabilirdi, ancak sadece görüntü vardı.

Bir anda o odadaki ışıklar söndü, bu kez benimkiler açıldı. Titremeye başlayarak piyanonun yanına gittim, belki kendimi savunabilirdim. William’ın sesini bir kez daha duydum:

“Hatırla Eva, bu müzikalite, direnç, ve müziğin bazı canlılar üzerindeki etkisi ile alakalı bir deney.”

“Anlamıyorum…ANLAMIYORUM! Burdan derhal çıkmak istiyorum!”

“Ah…ama buna gönüllü olarak katıldın, imza da attın. Üstelik sana çıkma seçeneğin olmadığını söylemiştim.”

“Seni lanet..-“

“İyi şanslar.”

“Ne? Hey dinle beni! Orda mısın? Dinle dedim!”

Arkamdan bir tıkırtı geldi, bunun ne olduğunu biliyordum. Kafes yükseliyordu, tamamen yükseldikten sonra kafesin yan tarafı açıldı. Yaratıklar daire oluştururken beynimi zorladım. Ve o anda William denen şeytanın ne demek istediğini anladım. Müziğin bazı canlılar üzerindeki etkisi…

Hemen piyanonun sandalyesine oturdum ve birkaç nota çaldım, o anda yaratıkların hareketlerine baktım. Tuşa her bastığımda, her bir seste tamamen hareketsiz hale geliyorlardı. Çalmayı birkaç saniye bırakınca bana yaklaşmaya başlıyorlardı, zafer içinde gülümsedim.

“Tabi ya! Çaldığım sürece bana yaklaşamazlar bile! O yüzden sadece—“

William’ın sesi cümlemi tamamladı:

“Sonsuza kadar çalman gerekecek.”

Ç.N:
Bu CP çeviri değil, kendi ellerimle yazdım. Umarım beğenirsiniz ^^
Aslında çevirmek için CP arıyordum ama nedense bir anda aklıma böyle bir fikir geldi, ben de yazdım ._.

95 yorum:

  1. Sonu harika :D ellerine sağlık :3

    YanıtlaSil
  2. Vayy Reii ❤ önceki yazdığından daha harika olmuş *^^* eline sağlık👍

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler *-*
      Belki ileride daha iyilerini yazabilirim :D

      Sil
    2. Rei Reis çevirmek için cp arıyorsan "Jason the toy maker" yada " Nina the killer" ı çevirebilirsin ;D

      Sil
    3. Masky yada Hoddy de olabilir sana kalmış reis **Not: Rei yi hep resi diye okuyodum :p

      Sil
    4. Yüzlerce kez dediğim gibi Masky ve Hoody Cp karakteri değil :D
      Ve Reis iyi ._.

      Sil
    5. Hadi ya :\ Neyse napalım Eyeless Jack le devam ozaman . Reis ;)

      Sil
    6. EJ bize yeter bence :D

      Sil
  3. Çok iyisin Bu İşte Devam <3 Rei <3

    YanıtlaSil
  4. dehşet bir şeydi O_o rei çeviriyi bırak kendin yaz ama daha kanlı olsun =3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çeviriyi bırakırsam beni öldürürler :D
      Ama aklıma geldikçe kendim de yazarım :3

      Sil
    2. Rei tehlikedeysen kalp koy sjssjsnsj

      Sil
    3. Kalp koymak yerine yazmak daha mantıklı değil mi :D

      Sil
    4. Galba ~`~

      Nerdesin seni kurtarmaya geliyorum

      Sil
    5. I will kill you.A little patience.I am Kate Bouchard.

      Sil
    6. I will find you
      I will sense your horror
      I will stab you
      İts awesome
      You thing?
      I thing better than everything.

      Sil
    7. Azcık gramer hatası var ._.

      Sil
  5. Çok güzeldi şöyle uzun uzun üstelik Rei yazmış @-@

    YanıtlaSil
  6. Rei başka sırıtan jack CP si varmı? Ve ya ticci tobby

    YanıtlaSil
  7. Farklı bi cp olmuş çok hoşuma gitti ellerine sağlıkkk ^_^

    YanıtlaSil
  8. uuu sonsuz Direnci keşfetmediyse sonu belli ._.

    YanıtlaSil
  9. Kadının sonu=ilk başta parmakları yorulacak ve işe yaramaz hale gelecek ve oda eli ile vura vura çalacak.elini kaybettiğinde is kolları ile kollardan sonra adrenalin ve korku ile kafasını piyanoya vura vura yapacak bunu ama en sonunda kafasına darbe aldığı için ya bayılıp o garip şeyler tarafından paramparça edilecek ya da beyin ölümü veya beyin kanaması geçirip ölecek ve ölüncede yine parçalanacak.

    YanıtlaSil
  10. Rei aga niye böyle aiyy yazıyosun tuhaf masun kızlar gibi geçende aiyyy çok iyisin yazmıştın birine 2 saat ağzım açık kaldı slenderman ve jeff the killer son halimi görselerdi korkup kaçarlardı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Normalde kullandığım bir tepki değildir ama arada şaşırtmak için güel oluyor :D
      Tabi erkek olduğumu sanıyorsan o ayrı mesele... o_O

      Sil
  11. Rei suratını internete koymayı düşünüyomusun

    YanıtlaSil
  12. (Benim cpem)

    Korkunc oda (creepy room)

    Tuvalete gidecektim telefonumu tabikide tuvalete goturmedim sonra tuvaletten cikinca telefonum yerde cizikliydi her yer kanliydi ben tuvalete girmeden once saat sabah 7 idi ama saat suan gece 4 korkuyordum oda karanlikti ve birden karsimdaki camdan birinin beni izledigini dusundum ve oyleydi icimdw cok garip bir his vardi gercekten korkuyordum disaridan kapiya vuran seyler vardi ben ne yapacagimi bilmeden bayildim sonra uyandigimda hastanedeydim doktor yanima geldi dediki olme zamani geldi dedi elinde bicak vardi odada beni izleyen kisiye benziyordu degisik bir gulumsemesi vardi

    YanıtlaSil
  13. Bu aradabu kadar hizli cevap beklemiyordum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yoğunluk seviyeme göre değişiyor cevaplama süresi :D

      Sil
  14. Sence ben bir c.p yazsam nasıl olur Rei?

    Bu arada sana nası hitap ediyim

    Rei¿

    Rei-chan¿

    Rei-san¿

    Rei-sama¿

    Rei-neee¿

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İstersen yaz tabi o.O
      Ve bana nasıl istersen öyle hitap edebilirsin :D

      Sil
  15. Rei çok çok harika bir hikaye olmuş seni çok seviyorum seni dışar görsem sana çıkma teklifi ederdim....

    YanıtlaSil
  16. Reiiii çok mütüşlü olmuş ^~^ bu arada nasılsın

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler ^^
      İyiyim,sen nasılsın? :3

      Sil
    2. İyiyim bende, düştüm yataktan kalkamıyorum tek tesellim pastalar :'c

      Sil
    3. Daha doğrusu bisikletteyken uçmayı denedim hehe :D

      Sil
  17. Etkileyiciydi, okurlar sonunu kendine göre yorumlayabilirler. Ya aylardır okuyorum sıkılmadan dedim bi yorum yapayım. ^.^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorum yapma zahmetine girdiğin için teşekkürler *o*

      Sil
  18. Harikasın yaa. Müzikle ilgili cp yap Bende piyano çalıyorum. Instagramda videolarım var takip edebilirsiniz
    kullanıcı adı :yousein

    YanıtlaSil
  19. Harıkaa ellerıne saglık admın

    YanıtlaSil
  20. Harikaaaaaaaa.......Makarnan güzel olmush.:-)

    YanıtlaSil
  21. Ya kral kendin de birkaç hikaye yazsan çok güzel olur ;)

    YanıtlaSil
  22. bu hikayeyi sen yazmadın ki başka bi yerde daha okumuştum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu hikayeyi ben yazdım, çalan varsa gidip ona söylemen gerekli ;)

      Sil
  23. yalnız en beğendiğim cplerden ve bu cp beni doğum günümde eklennmiş....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yılın son günü doğdun demek *o*
      Ne kadar hoş :3

      Sil
  24. Eee William ve arkadaşlarının çıkarı nedir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evrimleşmiş bir insan veya yaratık ırkı oluşturmak olabilir ^^
      Ya da saf bir sadistlik :3

      Sil
  25. Çevirdiğin kadar harikada yazıyorsun, çok iyi olmuş

    YanıtlaSil
  26. Sensei bu çok güzel bayıldım :3

    YanıtlaSil
  27. Merhabalar
    Bu harika hikaye için çok teşekkür ediyorum. Kaynak göstererek bu hikayenizi aslında sizden izin almadan seslendirdim. Sakıncası yoksa da silmek istemiyorum dilerseniz siz de dinleyebilirsiniz ;
    https://www.youtube.com/watch?v=sYhlG2LiN0Q&lc=z12ky5miaoqzs5vho04cefqreqiuznkjox40k

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kendi ellerimle yazdığım bir şeyin seslendirilmesinden onur duydum ^^
      Kaynak belirttiğin sürece izin alman da gerekmiyor :D

      Sil
  28. Ya bu şeyin ileri seviyesi değil mi; Youtube videosu için arkadaşını öldürdü.

    YanıtlaSil
  29. william anan kaşar

    YanıtlaSil
  30. Bizim türklerde hala iş var :D teşekkürler senpai :3

    YanıtlaSil
  31. abi bunun diğer adı testere O:)

    YanıtlaSil
  32. Oha sonu çok şasırtıcı çeviri için tşk çok iyi bide şey soracam bunun fanartları falan car mı ne yazarsam çıkar?

    YanıtlaSil
  33. Çok iyi olmuş bence ara ara çeviri yazmak yerine kendin yazmaya devam edebilirsin

    YanıtlaSil

Yorum yaparken kaba veya küfürlü bir dil kullanmaktan çekinirseniz sevinirim ^^