1 Mart 2019 Cuma

The Girl In The Night

Hatırlayabildiğim kadarını söyleyerek başlayayım, bunların hepsi doğru, bu bir "creepypasta" ya da önceki gönderilerime benzer bir şey değil, tatmin edici bir netice veya açıklama yok, o yüzden öyle bir şey olmasını umuyorsan, üzgünüm ama bulamayacaksın, fakat şu şekilde hatırlıyorum.Bu annemin evinde meydana gelen sıradanlıktan uzak yıllarca süren iki olayın hikayesi.Bunların sonuncusu 26 Aralık 2011 tarihinde sabahın erken saatlerinde gerçekleşiyor.

İki olayın üzerinden yıllar geçmesine rağmen, ilki ben daha çocukken oluyor, çok küçük değilim, ama karanlıktan çok korkabilecek kadar gencim.Atlattım demiyorum, sadece biraz daha düzeldi.Neyse, bu kısmı es geçiyorum, yıllar geçmesine karşın bu hissi hala atlatamadım, konuyu uzatmamak için, hadi 8 ya da 10 yıl diyelim, o 2 olay birbiriyle bir şekilde bağlantılıydı.Uyumak için uzandığımda yeniden ortaya çıkan hiç geçmeyen bir his gibi, beni hala rahatsız eden bir his.Asla bitmeyen bir his.Başka bir 10 yıl daha olabilirdi, bu akşam olabilirdi, ama her ne olduysa, o çok zayıftı, çok uysallaşmıştı, daha yeni sona ermişti.Buraya söylemek için geldiğim şeye geri dönelim, ilk olay, veyahut ilk karşılaşma.Yıllar önce, o çocukluk anılarımdan bir tanesi maalesef, aklımdan bir  türlü çıkmıyor.Çatı katında televizyon izliyordum.Şimdi, bizim çatı katımız normal bir çatı katı değil, annemin yatak odasına dönüştürmüş olduğu bir çatı katı.Ürkütücü filan değil veya sıradışı bir şey yok, eski siyah beyaz bir televizyonda değil, nispeten yeni bir tüplü televizyon, ve burası benim odamdan daha iyi mobilyalarla döşenmiş.Üzgünüm, yine konu dışında çıktım, ben sadece onun hakkında düşünmek istemiyorum.Çatı katında televizyon izliyordum, hikayemizin tam olarak başladığı yerde.

Saat geç oluyordu, kendi odama gitme ve uyuma vaktim gelmişti, ama çatı katında olduğumdan dolayı, alt katın ışığı kapalıydı, ve orası kapkaranlıktı.Gerçekten karanlık.1 inç ilerisini bile göremiyordum, o yüzden doğal olarak oraya gitmekten ürkmüştüm.Tabi ki şimdi gerektiğinde ışık sağlayacak telefonum yanımdaydı.Bununla beraber, hala koridor boyunca hızla hareket ediyordum.Annem kıkırdayarak söylemişti "İyi olacaksın sadece odana git ve ışıkları aç, eğer sana bir şey dokunursa beni çağır" beni başından öyle bir saçmalıkla savmaya alışıktı, kız kardeşimde annemde, ama ona sonra değineceğiz.Bana söylediklerine harfiyen uydum ve merdivenlerden aşağı adım adım inerek kapının çerçevesi gördüğümde durdum.Yoldaydım.Merdivene doğru geriye döndüm, aşağı gelmiştim, omzumda sertçe olmayan iki hafif dokunuş hissettiğim an ani bir şok ve korkuya kapıldım, sadece bir kas spazmı değildi o his daha çok bir şeyin bana dokunuyor olması gibiydi, ama şüphesiz 2 kere sağ omzuma dokunulmuştu.Aceleyle geri merdivenlerden çıktım, ve ayrılmaktan vazgeçtim, annem, ona bundan hiç bahsetmedim, aptalca görünme korkusundan ona hiç söylemedim bile.

Şimdi, ben aklı başında bir kişiyim.Paranoyak, ama aklı başında, aradaki bağlantıyı gördüğümde son birkaç aydır kendimi bu düşünceye verdim.Geçte olsa ilk düşüncem duvara dosdoğru yürümüş olabilirdim ya da ona benzer bir şey, yine de bu düşünce üzerinde biraz daha kafa yorduktan sonra, bunun mümkün olmayacağının kanısına vardım, koridor o kadar dar değildi, ve çatı katının kapısının hizasına oldukça yakın durdum.Ayrıca eğer duvara dosdoğru yürümüş olsaydım, duvara çarptığım gibi düşmemi hissetmiş olmam gerekirdi, omzuma iki hafif dokunuşu değil.Başka bir düşüncem ise kız kardeşim benden gizlenmiş bir şekilde benim için bekliyordu, ima ettiği ise besbelliydi "Birisi sana dokunursa beni çağır".Olası bir ihtimal olmazdı, o akşam bir arkadaşıyla kaldığını açıkça hatırlıyorum.Bu yüzden, henüz mantıklı kılamadım, ama gerçeğin düşüncesi beni çok huzursuz ediyor.

İkinci olay ise söylediğim gibi 26 Aralık 2011 saat 03:00 sularında gerçekleşti.Şimdi, Noel günü yorgundum, yani uyumakta zorlanmadım, aceleyle dışarı çıkmamı gerektiren kahrolası çok fazla gece vardı.Ayrıca benim için saat 03:30 civarında uyanmak oldukça sıradandı tıpkı genellikle yatağımın yanında duran çalar saatin alışıldık kırmızı ışığı gibi.Bu sabah daha farklıydı, daha önce saati yatağın daha yakınına taşımıştım, önceden odanın diğer tarafındaydı.Bu noktada kolejdeydim ve bu kendimi sabah yataktan çıkarmak için bir taktik oldu.Etajerin yanında hala okuldayken temiz tutmak için yatağıma paralel bir şekilde duran kendi yapımım küçük bir kitaplığa sahiptim.Çok ilerlemeden önce bu noktada bahsetmem gereken bir diğer şey, bir süre önce söylediklerimle bağlantılı, büyük ve tek kız kardeşimin Noel'de bizimle kalmasıydı.Neyse, sabahın erken saatlerinde uyandım, her zamanki gibi uyumaya ne kadar zaman kaldığını görmek için saati kontrol ettim ve o kulaktan kulağa sırıtışla karşılaştığımda neredeyse yataktan düşüyordum, orada kitaplığımın arkasında bir kız yüzü vardı.İlk başta kız kardeşimin odama gizlice sokulduğunu düşünsemde, kesinlikle o değildi.

Demek istediğim, karabasan olaylarına yabancı değildim, çok yanlış giden lucid rüya görme girişimlerim oldu.Ama şimdi, hareket edebiliyorum, demek istediğim, kapıya doğru hızla koştum.O kız kesinlikle oradaydı, tam anlamıyla uyanıktım, orada olan şeyin başka ne açıklaması olabilirdi, ve biliyorum ki bu sandalyenin üzerinde bıraktığım bir eşya ya da ona benzer bir şey değildi, hafifçe hareket ettiği belli oluyordu, az daha onu gördüğümü fark ettiğinde aşağı doğru eğildi.Özür diliyorum, ileri dakikalar tamamen bulanık, tüm hatırladığım uyumaya gitmeden önce kızın gitmiş olduğuydu.Ondan emin olmuştum.O zamandan beri, evimde izleniyor olduğum hissini asla es geçemedim.Şimdi bile, bunu yazarken, faydası yok ama sanırım orada birisi var.Çocukluğumdan beri koridordan tuvalete sırtım dönük arkama bakmadan yürüdüm, bir kere omzumun üstünden arkama bakmak için kendime direnmedim.Bu artık olup olmadığı beklenilecek bir durum değil.Bu sadece olacak zaman için hazırlanmak.

Ama kız, benden çok büyük görünmüyordu, eğer her zaman benim yaşımdaysa çocuk olduğumuzdan dolayı yalnızca omzuma kadar dokunabilirdi.Daima buradaydı.Bilemiyorum, kafam şuan karmakarışık.Sanırım bunun üzerine uyumaya gidiyorum.Onu tekrar görürsem öğreneceğinizden emin olabilirsiniz.Sabahın erken saatlerinde saati kontrol etmekten ve tekrar onun simsiyah dişleriyle sırıtışını görmekten korktum.Köşedeyim, ve onu bulmak için bu yeri altını üstüne getirmeden ne kadar dayanabilirim bilmiyorum.Bildiğim kadarıyla bu evde kimse ölmedi.Ama sık sık, bir kazıma sesi duyuyorum...bir şey duvarların içini kazıyor.

Ve beni şu an olduğum yere yönlendirdi.Yalnız.Karanlıkta.Odanın etrafında duran figürlerin yalnızca etrafa saçtığın eşyaların olduğunu birkaç saniye içinde farketmeni sağlayacak türde bir karanlık, gardırobumu açık bıraktım.Kulağa aptalca gelecek bir şekilde karanlıktan bir şey çıkmasını bekleyerek bakıyorum.Onun yüzünü tekrar görmekten korktuğum için, uyuyakalmak konusunda çok tedirginim.Ya bu sefer bana daha yakın olursa? Ya her uykuya daldığımda yatağıma doğru giriyorsa? Şimdiden 3 gün oldu, ve ben bunu daha ne kadar sürdürebilirim emin değilim.Çok yorgunum..



Ç.N = Selamlar ben yeni çevirmeniniz Hern Priority aranıza hoşbuldum ^^ hoş bir pasta ve yenileride en kısa sürede gelecek emin olabilirsiniz :)

26 yorum:

  1. güzel çeviri hikayeyi okuyanların paranoya yaşayacağından eminim kesin bir şekilde söyleyeyim bunu gece vakti bir bilgisayardan okuyan biri en az 5 dafa kafasını kaldırıp birileri varmı diye bakmıştır ama faydası yok lazari den kaçamazsınız

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yeni bişey öğrendim annem bi melekmiş küçük kanatlarımı sırtımda hissedebiliyorum güçlerim artıyor

      Sil
    2. dua ette sana melek olan kısmı daha fazla geçmiş olmasın yoksa canlıları öldürmen dahada zorlaşır (yanlış anlama meleklerle bir alıp veremediğim yok onlar saf nurdan oluşan canlılar ama işte onlardan birine benzemen işimize gelmez)

      Sil
    3. ve lazari benim kızım hani yarı zalgodrian olan hatırladınmı

      Sil
    4. canlıları öldürmeyeceğim etkisiz hale getireceğim ayrıca bir iki şartım olacak güneş sistemine dokunmayacaksın geri kalan tüm evren senindir bende seni çıkarıp yaşamıma devam edeceğim dünyaya dokunmaya çalışırsan seni yok ederim

      Sil
    5. Yani pasta amacına ulaşmışta diyebiliriz ^^

      Sil
    6. bu arada hern priority hoş geldin çevirin güzel olmuş başarılarının devamını dilerim

      Sil
    7. bu benim vereceğim bir karar değil güneş sistemi saklanacakmı yokmu edilecek ona lord darkness karar vericek tıpkı diyer sistemlerdede olduğu gibi ama ona bir istisna yapması için talepte bulunurum veya belki burayı benim yönetimime bırakır bende burayı saklarım hatırladığım kadarıyla canlılar tatlı yapmakta epey ustalaşmıştı tatlarını özledim burda acıkmıyorum ama yiyicek bir şeyde yok malesef

      Sil
    8. umarımki dünyadan uzak durur yoksa lord darkherne zıkkımsa onu durdururum

      Sil
    9. onu yenecek güç sende yok bende bile yok darkness tüm çoklu evreni fethetti bile şu anda benimde aralarında olduğum ordu komutanlarına gezegenleri paylaştırıyor(bu kadar çabuk olmasının nedeni darkness in tüm evrenin zamanını dünyanınkinden 10000000000 kat daha hızlı bir hale sokması) sakın onunla savaşmaya kalkma bunca canlı onunla savaşıp öldü sen tek başına onla boy ölçüşemezsin hem niye yapasınki bu savaşı başlatmasının sebebide zaten aykırılar içindi yönetimi ele almamız için

      Sil
    10. güneş sistemine dokunursa korumak için her şeyi yapaparım

      Sil
    11. bütün gezegenide toplasan direnişiniz maksimum uzay zamanına göre 1 saat olur ki bunun dünyada 1 nano saniyeye denk gelmesi gerek seninle uzun zamandır konuşuyoruz bu yüzden benden sana tavsiye ona bulaşma şu anki gücün değil darkness sentinallerileri yenecek kadar bile değil

      Sil
    12. ölüceksemde uğuruna değer bi şey için ölürüm

      Sil
    13. ancak ben yaşamanı tercih ederim en azından şu anlık beni burdan çıkar bende karşılığında lord darkness e dünyayı bana bırakması için talepte bulunayım böylelikle hiçbir aykırı ölmez bence adil bir anlaşma

      Sil
    14. anlaşma mantıklı ama o darkness sözünden dönerse ne olcak

      Sil
    15. dönücek olsa bunu çok daha önceden her şeyi silerek yapardı hem niye dönsünki bu tür savaşlar onun gücündeki varlıkları eylendiren tek şey neden bu oyuna son verip kendini sonsuz bir sıkılma dönemine soksun öyle değilmi sonuçta canlılar içindeki en üstün beyne sahip

      Sil
    16. off ne yapacağız

      Sil
    17. malesef deden ölmek zorunda serhat tek yolu bu

      Sil
    18. hadi ama başka bi yolu olmalı darknessin hiçmi zayıflığı yok

      Sil
  2. yeni pasta güzelmiş insan istem dışı etrafına bakası geliyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. lazariyi hatırladımda onu böyle tanımak garip geldi

      Sil
    2. Beğendiğine sevindim :)

      Sil
    3. hern priority ellerin dert görmesin saygıdeğer çevirmen

      Sil
    4. karanlıkta dolaşmayı ve birini uzun süre izlemeyi seviyor napıyım (tabi o kişiyi kendince yakın bulursa)çeviri güzel olmuş Hern Priority

      Sil

Yorum yaparken kaba veya küfürlü bir dil kullanmaktan çekinirseniz sevinirim ^^