Aslında o adamı okuldan eve dönüş yolumda gördüm.Kirli ve rahatsız edici görünüyordu, otobüs geçerken doğruca bize baktı.Belki de korkmamış gibi davrandığımızdan dolayı olsa gerek, onun hakkında şakalar bile yapmıştık.Orta halli varoşumuzda bulunması akıl almaz derecede yersizdi, yani varlığı sadece tehditkar hissettiriyordu...Dolayısıyla otobüsten indiğimiz vakit onu köşede yolumuzun üstünde gördüğümüzde paniğe kapıldık.
Evlerimizle bizim aramızda duruyordu, ve otobüs çoktan uzaklaşmıştı, o yüzden bahçenin çalılıklarının arasına gizlendik.Bizi görüp görmediği konusunda emin değildik, ama yaprakların arasından baktık ve karışık şeyler mırıldanarak, yolumuzu takip ediyordu.Tim, yan komşum, adamın yırtık pırtık giysisinde büyük bir bıçak gördüğü konusunda ısrar etti - Tim'in gözlükleri güneşi yansıtmış ya da öyle bir şey olmalıydı.Yine de, dehşete düşmüştük, kaldırım onu doğruca bize getiriyordu.
Gizliliği ilk bozup çalılıklardan çıkarak düşük bir tempoyla koşmaya başlayan Tim'di, ben de onu takip ettim, kalbim küt küt atıyordu, tanımadığımız evin verandasının altındaki karanlığa girdiğimiz gibi birbirimize yakın durarak saklanıyorduk.Kirli ahşap vücudumuzu sıkıştırırken, zar zor nefes alıyorduk.Saklanma yerimizden, orada rahatsız olmuş adamın bahçede dört döndüğünü, etrafa bakıp, çalılıklara çarpmaya ve öfkeyle mırıldanmaya başladığını görebiliyorduk.
Danny'nin bizimle olmadığını fark ettim, ama nereye gittiğini de görmedim.Tim gözlüğünü çalılıklarda düşürmüştü ve yakını göremediğinden telaşa kapılarak gizlice yanımdaki gölgelere girmişti.Sessizce orada durmuş, bekliyorduk.Arada sırada, ortaya çıkmanın güvenli olduğunu düşündüğümde üstümüzdeki ahşaptan gelen ayak seslerini duyabiliyordum.Tim neredeyse hapşırıyordu ama ağzını ve burnunu büyük bir korkuyla kapattım.
Orada o kadar uzun bekledik ki güneş ışığının tonu değişmeye başlamıştı.Bir süredir adamın sesini duymamıştık, ve ahşaba basan ayak seslerini duyduğum anda, dikizlemek için hazırlanıyordum.Bir saniye sonra, Danny'nin yüzü önümüzde baş aşağı belirdi, bize bir kafesin içinden bakıyordu.Bakışlarında şok olmuşluk ve şaşırmışlık olsa da nihayet bizi bulmuştu.Bir şey fısıldadı, ama herhangi bir şey duyamıyordum.Sanki "biraz daha yaklaş" diyor gibiydi, o korkunç adam hala etrafta olabilirdi bu nedenle sessiz olmak zorundaydım, ve bir adım öne çıktım.
Danny'nin görünüşü korkutucu bir hal almaya başladı, ve üstümüzde bir şey olduğunu işaret ediyordu.Garipti, onu hala duyamıyordum... gözleri o zaman donuk görünüyordu, bir adım daha öne çıktım.O anda korku içinde donakaldım, geriye fırladım.Tim ağzını aralayarak: "Ne dedi?" diye sordu ve ben sadece şok içinde başımı sallayabildim, büsbütün şok olmuştum.Danny "biraz daha yaklaş" demek istememişti, demek istediği "o tam üstünüzde." idi.Adam bizden habersizce üstümüzde oturuyordu, bekliyordu, çünkü bahçede bir yerde olmamız gerektiğini biliyordu.
Çığlık atmamaya çalışarak sessizce beklemekten başka yapılacak bir şey yoktu.Tim gözlüklerini kaybettiğine sevindim.Orada karanlığın çöktüğü yerde uzanmış, tereddütsüzce dehşet içinde bekliyor ve bir adım ötemde duran Danny'nin kopmuş kafasını hissetmemeye çalışıyordum..
Ç.N = Arada sırada art arda pastalar gelecek diye belirtmiştim, ayrıca gececi dostlarım içinde bir sürpriz olsun :)
aha ilk yorum benden
YanıtlaSilpasta için saol güzel olmuş
Pastaları çevirirken okuduklarımın arasından özenle seçiyorum sonu saçma sapan biten ya da klasik jeff the killer - eyeless jack tarzında pastalarsa da çevirme zahmetinde bulunmuyorum :)
Silböylesi çok daha güzel oluyor zaten
Silvay canına, ne kadar harika birisin dkdjje
YanıtlaSilRahatsız edici... Ama güzel pastaydı çeviri için teşekkürler ^^
YanıtlaSilÇok güzel! Ben buna bayıldım! Tam da istediğim gibi bir site, neden bu kadar geç kesfettim acaba?? Çok teşekkür ederim :))
YanıtlaSilÇevirmen kaç yaşında?
YanıtlaSilUzun süredir bu tarz bir site arıyordum. Geç oldu, güç oldu fakat sonunda buldum. Elinize, emeğinize sağlık. Çok harika pastalar var. Ve bu çeviri tüyleri diken diken ediyor, çevirilerinin devamını dilerim :)
YanıtlaSil