24 Mart 2015 Salı

"The Piano’s Song"

Önümüzdeki sıraya dik bir biçimde oturdu. İnce parmaklarını esnetti. Akciğerlerine havayı alıp yavaşça bıraktı, odanın sessizliğinden nefes alışı bile duyuluyordu. Ona kıyasla biz, güneşe uzak, soğuk, karanlık, küçük bir gezegen gibi kalıyorduk. Ardından piyanonun kapağını kaldırıp, yumuşak ve sakin bir melodi çalmaya başladı. Huzur verici bir sesti. Sanki ruhumuza işliyordu, hareket etmeyi bile unutmuştuk. Her şeyi unutturan sakinleştirici notaları vardı, nefes alışlarımız yavaşlamış, gözlerimiz ağırlaşmaya başlamıştı. Dünyayla ve ya başka bir yerle alakası yoktu bu ses gerçek olamayacak kadar güzeldi. Sonsuz bir mutluluk hissi veriyordu, hiç bitmeyecekmiş gibi. Sanki oda yavaşça eriyip yok oluyor, saat yavaşlıyordu. O sakin bir şekilde oturmaya devam ederken gözlerini kapatıp parmaklarını tuşlar üzerinde, gezdirmeye devam ediyordu. Acaba sahip olduğu gücü biliyor muydu? Acaba Siren*’in gücüne mi sahipti? Yoksa sadece parmakları mı sıra dışı bir yeteneğe sahipti? Bunun tek açıklaması tanrılardan hediye ve ya iblislerden güç almış olabileceğiydi.

Bizi tamamen etkisi altına almıştı. Hissettiğimiz şey her şeyi unutturmuştu, artık dış dünyayla ilişkimiz kopmuş gibiydi. Bir süre sonra ses yavaşça kaybolmaya başladı ve gözlerini açtı. Gözleri de çaldığı melodi kadar güzeldi, ruhumuzu esir aldığı gibi bedenimizi de esir almıştı. Odayı tarayıp kaç kişi olduğumuzu saydı ve yavaşça tebessüm etti. Sonra tekrar pianosuna döndü. Derin bir iç çekip tekrar, ellerini tuşlar üzerinde dolaştırmaya başladı.

Melodi sonbahar gibiydi, yaprakların sararmış görüntüsü hüzün veriyor, hışırtıları dinlendiriyor, yağmurlar gibi ruhumuzu serinletiyordu. Bir anda yaprakları hızla kaldıran bir rüzgar esintisi omzumuzun üzerinden geçti, hepimiz titremiş ve üşümüştük. Ses tüm gücüyle bizi esir almış olsa da bunu görmezden gelmemeliydik, bir şeyler ters gidiyordu.

Hayır, fark etmediğimiz bir tuzak vardı. Korkunçtu, büyük bir karanlık, kurtulamadığımız bir tümör gibiydi ama aynı zamanda yaşamak içinde ona ihtiyacımız vardı. Çok güçlenmişti. Bize bakarken yüzünde belli belirsiz bir tiksinti vardı, ama etkileyiciliği bunu maskeliyordu. Müzik artık damarlarımıza kadar sızmıştı, beynimize işliyordu. O andan itibaren ses, bizim için kan gibiydi, yaşamak için sese ihtiyacımız vardı. Ciğerlerimizdeki havaya yerine geçiyor, kalbimizi esir alıyordu. Vücudumuzun ağırlaştığını hissediyorduk. Artık dayanılmaz bir acı veriyordu. Tüm organlarımızı çürütüyor, derimizi parçalamaya başlıyordu. Son olarak kanımız akmıyordu, donmuştu.

Buradan kurtulmanın bir yolunu bulmalıydık ama hayır çok geç kalmıştık. Zihinlerimiz eriyip gidiyor, sonsuzluğun sesini duyuyor, buza dönen kalplerimize saplanan bıçağı her birimiz hissediyorduk. O’nun ruhlarımızı birer birer ele geçirdiğini hissediyorduk. Her birimizin cehenneme birkaç adımı kalmıştı… Karanlığa doğru giderken, o sesi halen duyuyorduk.

ÇN: Siren Yunan mitolojisinde deniz canlılarıdır. Kendilerinden etkilenen denizcileri yedikleri söylenir. Bu CP bana The Soloist filmini hatırlattı  :D

13 yorum:

  1. Uha *-* Tüylerim diken diken oldu *-* Piyanodan soğudum valla :D En son geçenlerde arkadaşımın konserine gitmiştim ama artık gitmicem içine cin falan girer . İ dont wanna die :3 (ben ölmek istemiyorum du dimi :d )

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Piyanoyu bende çok severim :D Galiba öyle çevriliyor emin olamadım :D

      Sil
    2. :Dama süper tuttum bunu ��✌:D

      Sil
  2. Woa :3 Hoş bir CP eline sağlık dostum ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hangisine cevap vereyim bilemedim :D Sağol dostum ^-^

      Sil
  3. Bir daha ki CP'de tamamen müzikten soğuyacaksın o zaman :P :D

    YanıtlaSil
  4. Tamam ne zman geliyooo :Dd

    YanıtlaSil
  5. Ruhunuz benim elimde
    Bedeniniz benim elimde
    Sen bana aitsin
    Müziğimle etkileyeceğim kanını dahi
    Ve son bir dokunuş ölü bedenin kollarımda son notayla (Ö)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cidden anlaşılamıyacak kadar zormu yazıyorum cplerini beğeniyorum
      Cp yi oku onla ilgili yazdığımın fardasın çözüö yolu veriyorum son bir nota diyorum
      Piyanoya değen parmaklar
      Seni tümüyle parçalar (Ö)

      Sil
  6. Bişey sormak istiyorum... admin alımları yapılıyor mu? Yani ben de bu creepypasta çeviri işine çok meraklıyım... Daha önce Bloody Painter'i çevirdim. Yayınladığım sitelerde çok beğenildi. Şimdi de puppeteer üzerinde çalışıyorum... Eğer kabul ederseniz aine katılmak beni çok mutlu eder! ^^

    YanıtlaSil
  7. Siren diyince bi ara doctor who yu hatırladım 10. Sezon 1. Bölümde türkçe altyazı yok diye ağlamıştım 😁

    YanıtlaSil

Yorum yaparken kaba veya küfürlü bir dil kullanmaktan çekinirseniz sevinirim ^^