Bizi tamamen etkisi altına almıştı. Hissettiğimiz şey her şeyi unutturmuştu, artık dış dünyayla ilişkimiz kopmuş gibiydi. Bir süre sonra ses yavaşça kaybolmaya başladı ve gözlerini açtı. Gözleri de çaldığı melodi kadar güzeldi, ruhumuzu esir aldığı gibi bedenimizi de esir almıştı. Odayı tarayıp kaç kişi olduğumuzu saydı ve yavaşça tebessüm etti. Sonra tekrar pianosuna döndü. Derin bir iç çekip tekrar, ellerini tuşlar üzerinde dolaştırmaya başladı.
Melodi sonbahar gibiydi, yaprakların sararmış görüntüsü hüzün veriyor, hışırtıları dinlendiriyor, yağmurlar gibi ruhumuzu serinletiyordu. Bir anda yaprakları hızla kaldıran bir rüzgar esintisi omzumuzun üzerinden geçti, hepimiz titremiş ve üşümüştük. Ses tüm gücüyle bizi esir almış olsa da bunu görmezden gelmemeliydik, bir şeyler ters gidiyordu.
Hayır, fark etmediğimiz bir tuzak vardı. Korkunçtu, büyük bir karanlık, kurtulamadığımız bir tümör gibiydi ama aynı zamanda yaşamak içinde ona ihtiyacımız vardı. Çok güçlenmişti. Bize bakarken yüzünde belli belirsiz bir tiksinti vardı, ama etkileyiciliği bunu maskeliyordu. Müzik artık damarlarımıza kadar sızmıştı, beynimize işliyordu. O andan itibaren ses, bizim için kan gibiydi, yaşamak için sese ihtiyacımız vardı. Ciğerlerimizdeki havaya yerine geçiyor, kalbimizi esir alıyordu. Vücudumuzun ağırlaştığını hissediyorduk. Artık dayanılmaz bir acı veriyordu. Tüm organlarımızı çürütüyor, derimizi parçalamaya başlıyordu. Son olarak kanımız akmıyordu, donmuştu.
Buradan kurtulmanın bir yolunu bulmalıydık ama hayır çok geç kalmıştık. Zihinlerimiz eriyip gidiyor, sonsuzluğun sesini duyuyor, buza dönen kalplerimize saplanan bıçağı her birimiz hissediyorduk. O’nun ruhlarımızı birer birer ele geçirdiğini hissediyorduk. Her birimizin cehenneme birkaç adımı kalmıştı… Karanlığa doğru giderken, o sesi halen duyuyorduk.
Hayır, fark etmediğimiz bir tuzak vardı. Korkunçtu, büyük bir karanlık, kurtulamadığımız bir tümör gibiydi ama aynı zamanda yaşamak içinde ona ihtiyacımız vardı. Çok güçlenmişti. Bize bakarken yüzünde belli belirsiz bir tiksinti vardı, ama etkileyiciliği bunu maskeliyordu. Müzik artık damarlarımıza kadar sızmıştı, beynimize işliyordu. O andan itibaren ses, bizim için kan gibiydi, yaşamak için sese ihtiyacımız vardı. Ciğerlerimizdeki havaya yerine geçiyor, kalbimizi esir alıyordu. Vücudumuzun ağırlaştığını hissediyorduk. Artık dayanılmaz bir acı veriyordu. Tüm organlarımızı çürütüyor, derimizi parçalamaya başlıyordu. Son olarak kanımız akmıyordu, donmuştu.
Buradan kurtulmanın bir yolunu bulmalıydık ama hayır çok geç kalmıştık. Zihinlerimiz eriyip gidiyor, sonsuzluğun sesini duyuyor, buza dönen kalplerimize saplanan bıçağı her birimiz hissediyorduk. O’nun ruhlarımızı birer birer ele geçirdiğini hissediyorduk. Her birimizin cehenneme birkaç adımı kalmıştı… Karanlığa doğru giderken, o sesi halen duyuyorduk.
ÇN: Siren Yunan mitolojisinde deniz canlılarıdır. Kendilerinden etkilenen denizcileri yedikleri söylenir. Bu CP bana The Soloist filmini hatırlattı :D
Uha *-* Tüylerim diken diken oldu *-* Piyanodan soğudum valla :D En son geçenlerde arkadaşımın konserine gitmiştim ama artık gitmicem içine cin falan girer . İ dont wanna die :3 (ben ölmek istemiyorum du dimi :d )
YanıtlaSilPiyanoyu bende çok severim :D Galiba öyle çevriliyor emin olamadım :D
Sil:Dama süper tuttum bunu ��✌:D
SilAynen :D
YanıtlaSilWoa :3 Hoş bir CP eline sağlık dostum ^^
YanıtlaSilHangisine cevap vereyim bilemedim :D Sağol dostum ^-^
SilBir daha ki CP'de tamamen müzikten soğuyacaksın o zaman :P :D
YanıtlaSilTamam ne zman geliyooo :Dd
YanıtlaSilRuhunuz benim elimde
YanıtlaSilBedeniniz benim elimde
Sen bana aitsin
Müziğimle etkileyeceğim kanını dahi
Ve son bir dokunuş ölü bedenin kollarımda son notayla (Ö)
?
SilCidden anlaşılamıyacak kadar zormu yazıyorum cplerini beğeniyorum
SilCp yi oku onla ilgili yazdığımın fardasın çözüö yolu veriyorum son bir nota diyorum
Piyanoya değen parmaklar
Seni tümüyle parçalar (Ö)
Bişey sormak istiyorum... admin alımları yapılıyor mu? Yani ben de bu creepypasta çeviri işine çok meraklıyım... Daha önce Bloody Painter'i çevirdim. Yayınladığım sitelerde çok beğenildi. Şimdi de puppeteer üzerinde çalışıyorum... Eğer kabul ederseniz aine katılmak beni çok mutlu eder! ^^
YanıtlaSilSiren diyince bi ara doctor who yu hatırladım 10. Sezon 1. Bölümde türkçe altyazı yok diye ağlamıştım 😁
YanıtlaSil