31 Ekim 2020 Cumartesi

It started as a leak

 Yağış sezonunun yazın erken vaktinde, Haziran'da başlaması sıra dışı bir durum bile değildi. Yemek odasının tavanından yağmur suyu damladığını görmek onu şaşırtmamıştı Omuz silkti, büyükçe bir vazo bulup sızıntının altına yerleştirdi ve kendi kendine durmasını umdu. Her nasılsa, yağmur yağmaya devam etmiş ve vazo, daha o fark etmeden taşmıştı. Sabah ilk iş olarak vazodaki suyu boşaltmıştı, tıpkı işten eve döndüğünde yaptığı gibi. En sonunda sızıntının kaynağındaki, tavandaki hasarı fark etmişti.

Bembeyaz tavanı renk değiştirmiş, kahverenginin donuk bir tonuna bürünmüştü. Hava durumunu kontrol edip bir sonraki 10 gün boyunca ara sıra yağmaya devam edeceğini öğrendi. Tavanının küf tutup pahalı bir tamir masrafı çıkarmasından endişelendi, bu yüzden bulunduğu yerin yakınlarından bir tamirci çağırmaya karar verdi.

Fakat maalesef tamir için gerekli evrakları imzalayamazdı, bunu yalnızca ev sahibi yapabilirdi, sinir bozucu bir kuraldı. Ev sahibini arasa da ona ulaşamadı, hasarın nasıl git gide daha kötü olabileceğine dair ayrıntılar veren  birkaç sesli mesaj da bıraktı. Adamın, ev sahibinin neden aramalarına dönmediğine dair hiçbir fikri yoktu; genellikle iletişim halindeydiler, ayda en az iki kere konuşurlardı. 

En sonunda devamlı hasarlardan sorumlu olamayacağına karar verdi.

Gecenin birinde, duyduğu büyük bir gürültü onu uyandırdı. Hızla doğrulup yatağının başucundaki lambayı açtı ve devrilen masasının üstünde yatan belli belirsiz, büyük figürü fark etti. Kokudan öğürürken ve apartmandan koşarak çıkarken polisi aradı. 

Adam polis istasyonunda omuzlarına sarılı bir battaniye, ve ellerinde sıcacık bir kupa kahveyle oturuyordu. Bildiği tek şey; tavanında bir ceset vardı ve tavanı sızıntı sebebiyle öylesine aşındırmıştı ki ağırlık altında çökmeye başlamıştı. Bunca zaman, nem yüzünden kimliği tanımlanamaz hale geldiği için cesede otopsi yapıldı. Adam beklerken, ev sahibini tekrar aradı ve artık nihayet ona ulaşmıştı. Panikle olayı açıkladı. Olanları duyan ev sahibinin de ses tonu endişeli geliyordu. Adam ifadesini verirken polis istasyonuna gelmesi için ona yalvardı Adam, bir dedektif yanına geçerken durdu ve cesedin teşhis edilip edilmediğini merak ederek telefonunu yavaşça indirdi.

Kanı donmuştu. Başını dehşetle sallıyordu. Otopsi sonuçlarına göre, ceset yaklaşık bir yıl önce ölen Richard Thompson'a, ev sahibine aitti. Fakat onu en çok rahatsız eden şey bu olmamıştı. 

Eğer ev sahibi öldüyse, o zaman onu taklit eden kimdi?

3 yorum:

Yorum yaparken kaba veya küfürlü bir dil kullanmaktan çekinirseniz sevinirim ^^