24 Ekim 2017 Salı

AMY (Part-I)

"Amy kalkma zamanı evlat! Hadi gidelim kahvaltı neredeyse hazır."

Amy darmadağın olmuş sarı saçlarıyla uyandı ve yatağa oturup mavi gözlerini ovuşturmaya başladı.Amy on dakika içerisinde aşağıda olması gerektiğini biliyordu bu yüzden annesini ikinci kere seslenmek zorunda bırakmak istemedi.Battaniyeyi üzerinden attı.Ayaklarını yatağın öbür ucundan sallandırıp,çıplak ayaklarını soğuk tahta zemine bastı.Titredi.Bugün kesinlikle süveter ve çorap giyiyordu.
Merdivenlerden aşağı,kahvaltıda annesi dedi ki:"Bugün geç vakte kadar çalışacağım.Yani Byn.Sterling senin ödevini yaptığından ve akşam yemeği yediğinden emin olacak, tamam mı ?Eve giderken seni alırım."
Omletiyle oynarken bir yandan da gözleriyle hindi pastırmasını süzdü ve dedi ki:"Tabi ki."
Hindi pastırması iğrençti ama annesi her zaman normal pastırmadan daha iyi olduğunu düşünürdü.

"Dün gece yarısı tüm ödevlerini mi yaptın ?"
"Anne üçüncü sınıfa gidiyorum,hepsini bir dakikada yapabilirim."dedi Amy biraz ciddi bir ifade takınarak.
"Pekala."dedi annesi Amy'nin arkasından gülümserken."Pastırmanı bitir otobüs birkaç dakika içerisinde burada olur be sen daha dişlerini fırçalayıp ayakkabını giyeceksin."
"Tamam,Anne"dedi Amy bıkkınca,her sabah aynı şeydi.Kalk.Giyin.Yumurta ve pastırma ye.Ev ödevi ve Byn.Sterling hakkında konuş.'Daima  Byn.Sterling'.Diş fırçala ve ayakkabılarını giy.Ama Amy bunu anlayabiliyordu,annesi geç saatlere kadar çalışıyordu ve en azından bu sabah diyaloğu,hiç diyalog olmamasından daha iyiydi.Artı annesi bir rutine daima bağlı kalırdı,bunun işleri kolaylaştırdığını söylerdi.

Okul normaldi,sıkıcı.Mary Kate zalimdi.Janie ağladı.Joey ve tayfası aptaldı.Yaşlı Byn.Hill ara vermemek için çok çabaladı,her zamanki gibi.Amy her dakika kütüphaneye gitmek için fırsat kolladı.Orası sessizdi ve Amy'e göre kitap kokusu çok güzeldi.
'Byn.Hill emekli olmalıydı,yaklaşık 20 yıl önce falan' diye düşündü.'Yani kastım şu üçüncü sınıflara eğitim veren bir kişi,yürüteç kullanmalı mıydı?En azından bastonlu olsaydı,Joey'e vurmak için kullanabilirdi.Joey bunu hak ederdi.

Otobüs onu evin orda bıraktığında,yan taraftaki ağaçların arasından geçerek Byn.Sterling'in evine vardı.Kapıyı tıklattı.Byn.Sterling Byn.Hill kadar yaşlı değildi yine de arada çok yaş farkı yoktu.Sürekli sıkı topuz yaptığı gri saçları vardı.Mavimsi gri gözleri,uzun ince bir burnu vardı ve daima ekşi birşey koklamış gibi bir surat ifadesi vardı.

Kapı açıldıpında Amy şeye benzer bir koku aldı.Şey…aslında,ne olduğunu bilmiyordu ama her zaman ona yaşlı insanları ve çatı katını anımsatan bir kokuydu.İçerisi karanlıktu ve her duvarda ahşap plaka vardı.Yerde halıları girişten ta mutfağa kadar kaplayan plastik bir şey vardı.Amy daima ayakkabılarını çıkarıp kapının önünde bırakmak zorundaydı.
Byn.Sterling'in her sandayesinin arkasında kar tanesi görünümlü desenlerden vardı,bazıları da masanın üzerlerindeydi.Onlara 'dantel'diyordu,her ne demekse.Sadece kar tanesine benzedikleri için ilginçtiler.
Amy onların gerçek bir amacı olduğunu düşünmüyordu.Byn.Hill onları koleksiyonu şapşal küçük farecik figürlerini sergilemek için kullanıyordu.

Byn.Hill onları çok severdi,yarısının kuyruğu kırılmış olmasına rağmen.Onların tatlı olduğunu,sanki çocuğuymuşcasına sevdiğini söylerdi.Amy'e göre tatlı görünmüyorlardı.Hepsi-birbirinden farklı şekilde-korkmuş fareciklerdi.
Amy onlardan hoşlanmıyordu.Çabucak Amy bir sayfalık gerçekten gereksiz  matematik ödevinin başına oturdu.Amy cevapları zaten biliyordu.Fakat yaşlı Byn.Hill,Amy ödevini tamamlayıp ödev sepetine yerleştirmezse mosmor olacaktı.

Byn.Sterling ona bayat kurabiye ve soğuk süt -her zamanki atıştırmalık-ikram etti ve karanlıkta o eşyalarla dolu odada,aptal fareciklerle televizyon seyrettiler.Bir müddet sonra Byn.Sterlin sabırsızca:"Amy şu bacağını oynatıyon,tüm kanepeyi sallıyon tüm şu hareketlen izleyemiyom."
"Neden bir kitap alıp şurada oturmuyosun ?"dedi parmağıyla üzerinde kar tanesinden olan çirkin pembe kadife sandalyeyi gösterirken.
Amy yüzlerce kalın kapaklı kitaplardan ve "Readers Digest" dergilerinden oluşan duvara gömülü sarkmış raflara doğru yaklaştı.Byn.Sterling o dergileri topluyordu ve kimi zaman okuması keyifli oluyordu.Rastgele sarı kapaklı bir kitap seçti.O iki sarı kapağın arasında birşey olup olamdığını anlamak için sandalyeye yerleşti.
Bir zaman sonra,Amy kendisini,oğlanın kendini tekrar ve tekrar çağıran sesler duyduğu bir hikayenin içinde kaybetti.
Her gece ses daha da yükseliyordu ta ki oğlan dayanamayana kadar.Oğlan sesin nereden geldiğini bulmaya karar verir.Sesi takip eder,evin yanındaki ormanın içindeki kuyuy…
Aniden "Amy,Allah'ın baş belası,kulaanı mı kaybettin?Anneciğin geldi."dedi Byn.Sterling
"Aa,üzgünüm,tamam,bu kitabı alabilir miyim acaba Byn.Sterling?"dedi Amy kibarca.
"Hayır,tatlım.Burada koleksiyonumda duracak,yarın geldiğinde tekrar okuyabilirsin."dedi.
Amy'nin annesi geldiğinde daima daha kibar davranırdı.Amy'e karşı.Zalim değildi,ama iyi biri de değildi.En azından Amy'e gündelik işler yaptırmıyordu.Amy temizlik yapmaktan nefret ederdi.
"Hadi gel evladım,"dedi annesi kapı kirişinden"Hadi gidelim,vakit geç geç geç ve yarın okul var."
"Geliyorum anne,"dedi Amy çantasını alıp,Byn.Sterlinge çabucak bir veda ettikten sonra.
Dışarı çıktıklarında annesi,Amy omzundan kavrayarak"İyi bir gün müydü ?"
"Tabi,eğer Mary Kate'la geçen bir günü iyi bir gün olarak nitelendiriyorsan,keşke beni yalnız bıraksa."diye yanıtladı Amy.
"Sence,ebevynlerini aramalı mıyım?"diye sordu Amy'nin annesi.
"HAYIR,An-ne,bu sadece herşeyi daha da berbat eder.Ben iyiyim,gerçekten."
"Eğer öyleyse-"dedi Annesi
"Öyle." diye yanıtladı Amy.
"Tamam şimdilik karışmayacağım,ama devam ederse ya da daha da kötüleşirse bana söylemeni istiyorum.Anlaştık mı?"
"Evet,hanımefendi."
Ertesi gün de az çok aynıydı.
Uyan,aptal hindi pastırmasını yumurtasıyla ye,okula git,Janie'nin ağlamısını dinle,Mary Kate ve Joey'den uzak dur,artı bir de Byn.Hill'in gözünde iyi bir yerde ol.
Byn.Sterling tamamen aynıydı.Amy başladığı hikayeyi öğrenmeye gitti.Bu ürpertici bir hikayeydi,Amy bu tarz hikayelerden hoşlanırdı.Kitabın sonunda oğlan ses tarafından çekildiği o kuyuda ölüyordu.

O gece Amy'nin annesi eve biraz erken geldi.Annesi uzun ve alışılmadık saatlerde çalıştığından beri beraber zaman geçirebilmek güzeldi.Kızarmış peynirli sandviçlerin ve domatesli çorbanın tadına vardıktan sonra birçok şey konuştular.
Annesine okuduğu kitaptan bahsetti ve kabus görmeyeceğine dair güvence verdi.Byn.Sterling ve bayat kurabiyelerden bahsetti.Bunu daha önce de söyleyebilirdi.Annesi,Mary Kate'i ve Amy'e nasıl davrandığını sordu.
Ardından annesi Amy'i banyo yapıp hazırlanması için yukarı yolladı.Böylece annesi onu yatırmaya gelmeden önce biraz kitap okuyabileceği vakti kalmıştı.Ayaklarını yatağın kenarından sallandırarak,başka bir kitap okuyordu.Bu daha önce birçok kez okuduğu bir kitaptı ama Amy bu kitabın kafasında oluşturduğu dünyadan o kadar etkilenmişti ki düzenli olarak tekrar tekrar okuyordu:Harry Potter ve Felsefe taşı.
Kesinlike favorisiydi.Kendini en sevdiği karakter yerine koyuyordu:Hermione.

Başta annesi Amy'nin kitabı okumasının uygun olup olmayacağı hakkında kararsızdı çünkü kitap cadılar ve büyücüler için bir okulu anlatıyordu.İçinde kötü şeyler olabileceği duygusuna kapıldı.Çocukların hazır olmadığı şeyler…Fakat Amy yaşıtlarından daha akıllı olduğu için kitaba deneme süresi verdi ve okuyabileceğine karar verdi.
Bu gece Amy-bu dünyada en çok sevdiği spor-Quidditch geçen bir bölümü okuyordu ve ayaklarını sallarken bir süpürgenin üstünde gidebileceği kadar hızlı gitmeyi hayal ediyordu.
Tamamen hayallerinde kaybolmuşken ayağının altında bir gıdıklanma hissetti.Neredeyse fark etmemişti.İlk hissettikten birkaç saniye sonra,ikinci kez hissetti.
Kitabı bir yana bıraktı,kafasını bulutlardan ayırıp yatağın öbür tarafına doğru ne olabileceğini görmek için yöneldi.Hiçbir şey.Orada hiçbir şey yoktu.
"Amy,yatma vakti!Bir dakika içerisinde seni yatağa yatırmka için orada olacağım.O kitabı bırak artık!"
Annesi hep bilirsi,artık ayağındaki o gıdıklamayı düşünmüyordu.

Ertesi gün de aynıydı.Ama Byn.Sterling bir takım olaylardan ötürü üzgün gibi görünüyordu.Amy durumunu sordu,Byn.Sterling "Endişelenilecek bir şey değil."dedi ve televizyon izlemeye devam etti.Byn.Sterling neredeyse sadece iki kelime etmişti.Amy zaman zaman gizlice ona göz ucuyla bakıyordu.O her nasılsa…daha zayıf gözüküyordu.Hasta gibiydi,belki de öyleydi?Ama dürüst olmak gerekirse,Amy onu üzen birşey yapıp yapmadığını düşündü.Annesi onu beş gibi almaya geldiğinde de daha mutlu oldu.
O akşam banyo vaktinin ardından Amy okumak içim tekrar yatağa girdi.Bir Quidditch oyuncusu olduğunu ve Hermione'nin pek de kötü uçmadığını düşünüp hayal kurarken o gıdıklanmayı tekrar hissetti.
Bu sefer yataktan kalkıp altına baktı.Hiçbir şey yoktu ya da olabilirdi.
Ne olabilirdi ki ?…