19 Ağustos 2017 Cumartesi

Super Mario: The Haunted Save

Sıkılmıştım. Süper sıkılmıştım.
Ocak'ın 4'üydü ve yeni yıl ile ilgili planım, bütün video oyunlarımı bugün bitirmekti. Ve işte bitirmiştim, şimdi oynayacak yeni oyunlara ihtiyacım vardı. Ve aniden, telefonuma bir mail aldığıma dair bildirim geldi.
Mailde "gönderen" kısmında hiçbir şey yazmıyordu. Konu "eski SNES video oyunlarını kendinize alın! Sadece bugünün açık arttırmasında!" video oyunları ilgimi çekmişti. Açık arttırmaya tıkladım.
Ekranda çıkan ilk video oyunları hakkında en küçük bir fikrim bile yoktu, bu yüzden başlarda biraz sıkıldım. Tam siteyi kapatacaktım ki, Super Mario oyunları reklamı yazısı ekranda belirdi. Onu almaya karar verdim, ve kazandım.
2 hafta sonra, oyunun bulunduğu posta geldi. Oyunun başlığındaki ismin harfleri eksikti, sadece "N E Y A C T İ" harfleri kalmıştı. O an harfleri zihnimde bir araya getirdim ve bir kelime ortaya çıktı, "CİNAYET."
Yine de, oyunu açtım, ki bu hala pişman olduğum bir şey. Sadece bu depresyonum yüzünden değil, sadece, başlık her şeyi anlatıyordu ve bunu o an anlamam gerekirdi. Burada durmam gerekiyordu ama durmadım, bu yüzden size devamında ne olduğunu anlatacağım.
Kaseti koyunca oyun başladı. Her şey normal görünüyordu, tepelerin ve bulutların hafif kızılımsı renklendirilmiş olmaları dışında. Dosyalara girdim, oyunda çoktan kaydedilmiş bir dosya vardı. Dosyanın ismi...

"KAYDEDİLMİŞ DOSYA 1" Dİ!
Bunu beklemediğinize eminim. (yazar burada fake attı dostlar.)

Her neyse, dosyaya tıkladım ve ilk seviye açıldı. Yürüyordum, ve bunu zaten tahmin etmişsinizdir ki önceden de Super Mario'nun bir versiyonunu oynamıştım. Ve emindim, bu şey burada değildi.
Küçük kırmızı bir tepe vardı, en üstünde de koyu kırmızı lavlar vardı.
Biliyorum, bu noktada bazı kişiler, "video oyunundaki bir şey bana zarar veremez, bu sadece bir video oyunu," diye düşünecektir. Böyle düşünmeye devam edebilirler.
O zaman ben de öyle düşünmüştüm, bu yüzden lavların geldiği yerden aşağı indim. Bunun bir tür oyun hilesi olabileceğini düşünmüştüm. Ama yanlış giden bir şeyler vardı, yaklaşık 30 saniyedir düşüyordum.

Yere çarptığımda, Bowser oradaydı ve beni izliyordu. Gerçekten korkmuştum, hemen güç düğmesine vurdum. Aniden, ekranda bir yazı belirdi. "Bunu yapmak istememiştin, değil mi?" ve güç düğmesi inaktif oldu.

Mario ve Bowser ekrandalardı, tam karşımda bana ters ters bakıyorlardı. Bir yazı daha belirdi. "Bir sürpriz ister misin? İşte!" Ve Bowser portal bir silah çıkardı. (portal silah: video oyunlarında kullanılan, zemin delme gibi işlemler için kullanılan son teknoloji bir silah) önce benim üzerinde durduğum yere, sonra da lavlara ateş etti. Daha sonra ne olduğunu az çok tahmin edebiliyorsunuzdur.

O zamandan bugüne, Bowser Kale'sini koruyorum. Evim dokuzuncu oda. Eğer herhangi biri bu günlüğümü bulursa; lütfen hikayemi dünyayla paylaş.

Ç\N : Bunu istek üzerine çevirdim. Dürüst olmak gerekirse bunun gibi bilgisayar oyunu pastaları bana ürkütücü gelmiyor. Umarım beğenirsiniz :3

12 yorum:

  1. Çok benzemese de başlangıcı Ben Drowned hikayesine benziyor

    YanıtlaSil
  2. bu tarz bir sürü CP var aslında. ve teşekkürler

    YanıtlaSil
  3. Çeviri için teşekkürler, eline sağlık ^^
    Unutmadan bir şey soracağım, bazı yerlerde bu sitede yayınlanan pastaların kaynak belirtilmeden yayınlandığını gördüm. Bu konu hakkında kime ulaşabilirim?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bunu biz de gördük ve rei bununla ilgili çok da uğraştı. emek hırsızları, diyecek başka bir şey yok

      Sil
    2. Emek hırsızlarını sevmiyorum ;-;

      Sil
  4. Anlamayan tek kişi ben miyim? Vurulma kısmına kadar tamam da sonrası..?

    YanıtlaSil
  5. Rei beni atmin yap dndjdjjdjd

    YanıtlaSil
  6. Evet bu CP'yi değil ama bir Mario CP'sini ben istemiştim. Sağol Fulya. eline sağlık

    YanıtlaSil
  7. Gözümde canlanır koskoca mazi! 1 yıldır ben niye girmiyordum ki buraya?

    YanıtlaSil
  8. Başlığı necati d
    ye okudum ve şu an korkamıyorum xD

    YanıtlaSil

Yorum yaparken kaba veya küfürlü bir dil kullanmaktan çekinirseniz sevinirim ^^