Terimin son makalesi, sadece 500 kelimelik kağıt. Kolay diye düşündü. Sadece birkaç saat. Tyconderoga #2 kalemini aldı. Sadece kalem derdi yada #2 ama Tyconderoga aklına takılmıştı işte.
Tyconderoga, Tyconderoga, Tyconderoga, durmadan kafasında döndü.
''Tyconderoga'' hakkında düşünerek yeterince zaman harcadı. Denemeyi yazmaya başlamanın zamanı gelmişti. Kolay beş paragraflık kağıt. Bir veya iki saat içinde çıkar.
Kağıt çok güzel ilerliyordu. Kelimeler, Tyconderoga’nın grafitinden sanki çok dolu bir dolmakalemden akıyor gibiydi. Üniversitenin yönettiği defter kağıdına doğru aktılar. Zahmetsiz olduğunu düşündü ve yazmaya devam etti. Kırk beş dakika boyunca sözcükler akmaya devam etti. Beş paragraf, sekiz, sonra on iki, sonra yirmi paragraf devam etti. Tyconderoga'yı iki saat üç kez biledikten sonra, şahsen kalemi keskinleştirirken acı hissettiğini düşünmeye başladı. Parmaklarıyla başladı ve elinden ve bilek kemiklerinden yukarı doğru ilerledi. Ağrı kolundan yukarıya doğru ilerledi, dirseğini uyuşturdu ve omzuna kadar uzandı. Sanki sirkeye batırılmış yaban arısı yuvasını yutmuş gibi, ağrılı bir ekstazi klavikulasından boğazına doğru ilerledi. Daha sonra Tyconderoga # 2 Kalemini her keskinleştirmesinde acı bir zevk haline geldi.
Kelimeler aklına gelmeye devam etti o kadar çok ki ne yazdığını bile bilmiyordu. Yazmak sadece kelimelerin karalamalarına dönüşmüştü. Başladığı ödevi yazdığından bile emin değildi. Zaman artık sorun değildi. Yazmaya devam etti.
Altı saat sonra bir miktar yorgunluk hissetti. Grafit ucu kırıldığında yorgunluk durdu. Tyconderoga'sını keskinleştirirse, bundan aldığı zevkin yazmaya devam etme ihtiyacı uyandıracağını biliyordu. Tyconderoga'yı elektrikli bileyiciye yerleştirdi. Coşku kolundan ve midesine sıçradı ve karalama kâğıt üzerinde patladı. İlk iki saatten daha hararetle yazıyordu. O kadar sert bastırdı ki, kağıt Tyconderoga'sının altında yırtıldı.
Tyconderoga'sının sonuna çok yaklaşmıştı. Tutmak neredeyse imkansız hale gelmişti. Karalanmış yazıları çözülemezdi. kağıdı ovuşturdu, kazıdı. Alttaki masayı oydu. Karaladığı her kelimeyi kağıdın altındaki sert yüzeye kazıdı.
Tyconderoga artık bilenemezdi. Silgiyi tutan metal yüksükten daha küçük hale gelen tahta çıkıntısını zar zor tutabiliyordu. Kısa tahta ve metal parçasını masaya ezerek bir oyma aleti haline geldi. Olabildiğince hızlı kaşıdı. Karakterler, noktalar ve çizgiler hiçbir şey ifade etmiyordu. Tyconderoga # 2 kalem ile birlikte parçalanmıştı.
Tyconderoga kelimesi ona sahipti. Tyconderoga beynine vurdu, yazması gerekiyordu, kafasındaki tek şey bu oldu. Artık Tyconderoga olmadan, harap perişan olmuştu. Yazma dürtüsü onu geride bıraktı. Tyconderoga'yı keskinleştirmekten artık coşku hissetmiyordu. Yazmaya devam etme kelimelerin akmasını sağlama kararlılığındaydı. Tırnaklarını masayı kaşımaya başladı. Tırnağından parçalar ve tahta parçaları masadan düştü. Daha sert bastı, tahta masaya daha sert vurdu. Etini yaktı ve kabarttı. Yazmak önemli olan tek şeydi. Tyconderoga'yı düşündü. Duramadı. Tırnağının geri kalan kısmı tamamen düştüğünde eli kısa bir an için zıpladı. Tırnağından kan sızmaya başladı. parmağını bileyicinin içine soktu, makina çalışmaya başlayana kadar parmağını deliğe bastırmaya devam etti. bileyicinin içine kanlar sıçramaya başladı, deri hızla parçalanıyordu. Motor kana bulandı. Arkasına yaslanıp bundan zevk alırcasına çığlık attı. Koltuğuna geri düştü. Etsiz, bilenmiş, kanayan kemiğiyle masaya bastırmaya başladı. Yazarken kemik ezilip ufalanarak düşmeye başladı, derilerde ona eşlik etti.
Yaranın devamlı hareket ermesi, etin kemikten ayrılıp durmasından dolayı kemikten kanlar süzülmeye devam etti. Kısa süre sonra masa ve altındaki zemin kanıyla kırmızı ve ıslaktı. Masanın etrafına deri ve kemik parçaları dağılmıştı. Kan gölünün içinde masanın altında, yerde yatıyordu.
Yazının teslim tarihini kaçırdı. Etrafındaki kan kurumuştu. Sinekler ve kurtçuklar, yaraları ve deliklerini kapattı. Bulunmadan beş gün ölü yattı. Bir kolu sağlam ve bir kolu dirseğin yaklaşık üç inç yukarısında çürümüş olarak bulundu.
Merhaba~
nick. 1rm1k :D
Ben yeni başladım burada hikaye çevirmeye :3 Bu ilk hikayem umarım beğenmişsinizdir ;-;
Ha??? İlk defa bir şey okurken midemin bulandığını hissettim. Ama çok güzel çevirmişsin:)
YanıtlaSilyaa çok teşekkür ederim :3
SilEfsane çevirmişsin dostum. Hikaye mide bulandırıyor ama çeviri haz veriyor. Senden daha çok hikaye okumak için can atıyorum.
YanıtlaSilÇevirmenlerin arasına hoş geldin kutsal insan. Karanlık yazı canavarı benim bir astım. Bu hikayeden de anlaşıldığı gibi çok çalışıyor. Sanırım ona bir ödül vermeliyim...
YanıtlaSil