Normal şeylerle başladı. Daha küçük ölçekli yerlerde uyanmak. Kanepede uyuya kalıp yatağımda uyanmak.
Annem yüzünü çevirip tartışmanın sonunu işaret eden bir gülümsemeyle bana her zaman “Oh Randy, senin yaşındayken ben de öyleydim.” derdi.
Bazen bunu yapanların ebeveynlerim olduğunu düşündüm; ancak bunu hangi dürtü ile yapacaklardı? Ben yatağımda mışıl mışıl uyurken beni alıp nazikçe mutfağın zeminine mi yatıracaklardı? Hayır. Bunu yapan bendim. Aşağı yukarı on altı yaşımdayken bunu anlamaya başladılar.
O zamanlar 18 yaşında olan büyük ablam Anne, onun etrafında aylak aylak gezinip inadına onun yanına oturduğumda televizyonun başında uyukluyordu. Bazen uyanık olduğumu düşünürdü; ama ben ertesi gün hiçbir şey hatırlamazdım.
Sonra konuşmalar başladı. Bir yaz gecesi bilgisayarının başındayken odasına girip boş boş bakmışım. Bana sorular sorardı ve her sorusuna evet derdim. Sorduğu her soruya.
“Ran, iyi misin?"
“Evet”
“Neler oluyor?”
“Evet”
Bazen beni bir yerlerde, genellikle uyurken bulurdu. Birkaç kez elbise dolabının içinde buldu. Bana bağırıp dışarı atarken “Lanet uyku hastalığın ya da her neyin varsa, burası özel!” derdi. Çok çekingen biriydi ve uyanıkken, o taşındıktan sonra bile, buna hep saygı duydum. Ama uyurken her şey çok farklıydı. Hiçbir şey belirgin değildi ve hiçbir şeyin önemi yoktu.
Her şeyi denedim. Bir süreliğine uyku tulumunun içinde, fermuarını boynuma kadar çekip, parmakları birleşik eldivenlerle uyudum. Asla işe yaramadı ve daha yabancı yerlerde uyanmaya başlıyordum. Kabul etmeliyim ki, asla evden çok uzaklara gitmedim; ancak evin dışında uyanmak iyice sıradanlaşmaya başlıyordu. Ormanlar, sokaklar. Bir keresinde günlerce uykusuz kaldım ve hayaller görmeye başladım; ama umursamadım. Sadece normal olmak istiyordum.
En iyi arkadaşım Daryn bana çok destek oluyordu, uykusuzluktan beynim patlayacakmış gibi hissettiğim zamanlarda beni hep sakinleştirirdi. Uyumam için ikna ederdi ve beni gözetleyeceğine söz verirdi, çoğunlukla da yapardı. Bazen onun küçük notlarıyla uyanırdım. Şöyle küçük teşvik edici şeyler,
“Her şey düzelecek. -Daryn”
Bu notları evimdeki çatlaklarda ya da yarıklarda düzgünce katlanmış veya iyice buruşmuş şekilde bulurum. Herhangi bir sorunun olmadığını söyleyen notları.
Yine de Daryn ve ben her zaman iyi geçinemiyorduk. Bazen kavga ederdik ve o giderdi. Bu çocuğın bir sürü problemi vardı, belki bir çeşit manik depresif bozukluğu. İşte o zaman kötü niyetli notlar buldum. Bu notlar bana “Defol!” ve “Kendine gel!” gibi şeyler söylüyordu. Sonunda daha da kötüye gitmeye başladı. Onları etrafta buluyordum ve sanki benimle etkileşime geçiyorlardı.
“Seni kimse sevmiyor, her şeyi mahvediyorsun. -Daryn”
Kendi kendime “Ama iyi olmak için çok çabalıyorum.” diye düşünürdüm.
“Ve her denemende başarısız oluyorsun. -Daryn”
“Çok üzgünüm.” diye hafifçe fısıldadım.
“Öldür kendini. -Daryn”
Onunla takılmaya bir son vermeliydim ama sahip olduğum tek şey oydu; daha sonra beni yalnız bıraktı. Sonra soğuk terler dökerek elimdeki uykumda kendimden çaldığım kanla uyandım.
“Bu yüzden değersizsin. -Daryn”
Annie yakında üniversiteye gidecekti. Bir hafta boyunca odasındaki her şeyi yurda götürdüğü için odası gittikçe boşaldı ve en son sadece Annie kaldı. Bir hafta içinde gideceğini söyledi. Aylardır Daryn’den notlar almıyordum. Ama henüz yazacağı notlar bitmemişti.
Mutluydum, yalnızdım ama mutluydum. Artık beni rahatsız edemezdi.
Annie’nin gideceği günden önceki gece, mutlu mutlu yatağa gittim. Güzel şeylerin hayalini kurdum. Şelaleler ve yeşillikler; her şeyin güzel olduğu yerler.
Öğle vakti uyandım. Caddede hiç araba yoktu, bu pek de alışılmadık bir şey değildi; ama odam rezil haldeydi. Gardırobumda göçükler vardı ve kapılarından biri menteşesinden çıkmıştı. Çılgın bir gece geçirmiş olmalıyım; ancak en azından hala yatağımdaydım.
Annie’nin gidip gitmediğini kontrol etmek için hole indim, giderken hiçbir şey söylememişti. Odası doğal olarak boştu; ancak bu sefer bir şeyler farklıydı. Dolabı aralıktı. Dolabını hiçbir zaman açık bırakmazdı, minicik bir aralık bile bırakmazdı. Orası özel bölgesi, sığınağıydı.
İşte o zaman yerdeki küçük damlaları gördüm. Sanki birisi onları özenle yaymış gibi kıpkırmızı pastel lekeler. Bütün yolu aşağı bakarak lekeleri dolaba kadar takip ettim. Kapısına kadar geldim ve parmaklarımı kapının kenarına sardım. Yavaşça ileriye doğru ittim.
Annie oradaydı. Ezilmiş ve dövülmüş, boynundaki damarları patlamıştı. Halı artık kuru ve kırık beyaz değildi; nemli ve kıpkırmızıydı. Bir hayvan tarafından parçalanmış gibiydi.
Ve onu gördüm. Göğsündeki, Daryn’in her zaman gurur duyduğu dikkatli ve özenli katlanmış notu gördüm; ama imza farklıydı.
Ve sonra her şey gün gibi ortaya çıktı. Her şey apaçıktı ama hala bir şekilde inanamıyordum.
Daryn değildi. Hiçbir zaman Daryn olmadı.
Kendime gerçekleri açıklarken gözlerimi sıkıca yumdum. Donuk gözler ve titreyen parmaklarla notu son bir kez daha okumak için göz kapaklarımı açtım.
“Her şey düzelecek. -Randy”
Ç/N : anlamayanlar için, Daryn, Randy'nin harflerinin yerinin değiştirilmiş hali. yani Daryn aslında Randy.
son iki çeviri için yardımcım Cornelia'ya teşekkürler.^^
kısaydı ama çok güzeldi ^^
YanıtlaSilÇok kısa (ーー゛)
YanıtlaSilAma harika bayıldım (≧▽≦)
Bu arada ben yeniyim Rei *-*
Şey ben bir CP yazdım nasıl gönderebilirim? (・ω・)
YanıtlaSilfulyamanioglu2000@gmail.com adresine mail atabilirsin.^^
YanıtlaSilTamamdır maile atarım Cp'yi (≧ω≦)
SilAdmin facebook hesabın varmı CP için soruyorum :3
YanıtlaSilMail'de atamıyorum >:(
Discorddan at
Sil