13 Şubat 2020 Perşembe

The True Legend of Friday the 13th

Etin içinde tutuşan ateş, yavaş, için için yanar. Cilt kurur, çatlar ve kül haline gelir; eller ve ayaklar alev hayati sistemlere nüfuz etmeden çok önce yanar. Gözler kafatasında kaynar ve kıkırdak eriyip balmumu gibi akar. Yalıtılmış beyin tüm bu süre boyunca korunur ve bu dayanılmaz acıyı hala farkındadır. Erimiş ilik tıpkı patlamadan önceki bomba parçasının içindeki kızgın kurşun gibi sıvılaşır.

Vücut, kan akışını büyük kırmızı duman bulutlarına doğru buharlaşan cilde yönlendirerek gerekli organlarını soğutmaya çalışır. Sonunda ısı son derece yoğunlaşır ve organlar birer birer şişmeye ve patlamaya başlar; ölmekte olan kurbanın içine acı çekmekte olan süpernovalar gönderilir.
Seyirciler, cehennemden son yavan sözlerin geldiğinde büyük usta Jacques de Molay’ın çoktandır ölü olduğunu düşündüler.
 “Tanrı kimin yanlış ve günahkâr olduğunu bilir. Yakında bizi ölüme mahkûm edenlerin başına bir
musibet gelecek.”

13. cuma efsanesi 13 Ekim 1307’de başladı. Haçlı seferlerinde göze çarpan bir Katolik askeri düzen olan Tapınak Şövalyeleri, servetlerini ele geçirmek isteyen ve kendilerine karşı gerçek dışı suçlamalar yönelten Kral IV. Phillip tarafından ihanete uğradılar. Tapınakçılar kitlesel olarak tutuklandı ve işkence ile Kiliseye karşı işledikleri küfür suçlarını itiraf etmeye zorlandılar.
Büyük usta Jacques de Molay canlı canlı yakıldı; ancak o yakılmadan önce ölümcül sözlerinin lanetini serbest bırakmıştı. Bir yıl içinde, Tapınakçıları ölüme mahkûm eden Papa Clement ve Fransa Kralı IV. Phillip öldü.
Her nasılsa lanet o ikisinin ölümleriyle sona ermedi. Bir dizi Tapınakçı kendi hayatlarını kurtarmak amacıyla, Kral Phillip’in mahkûmiyet emrine yardımcı olarak, kendi yoldaşları hakkında yalanlar üretme kararı aldılar. Bu korkaklardan biri olan Jean Malay, sahte ve kalleş tanıklığı için Tapınakçıların hazinesinden bolca ödüllendirildi.

Tepkilerden korkan Jean Malay yeni servetiyle İskoçya’ya kaçtı. İskoçya suçlarının cezasından
kaçmak için yeterince uzak olabilir; ancak büyük usta Jacques’in lanetinden kaçacak kadar uzak
değildi. Bir yıl içerisinde Jean, mirasını devralacak bir oğlunun olmasından önce olmasa da, ölmüş olacaktı.
O kader gününden bu yana 710 yıl boyunca, Jean Malay’ın torunları, büyük ustanın lanetinden
geriye kalanları yanlarında taşımaya devam ederek dünyaya yayıldı. Bundan ben de ızdırap çekiyorum ve bunu bu gerçekleri bilmeyen, torunu olabilecek kişileri uyarmak amacıyla yazıyorum.

13 Ekim Cuma günü burnunda bir kaşınma ve yanma hissi başlayacak. Belki de bir soğuk
algınlığından daha fazlası değildir, ancak sorumluluk senin. Yanma göğsüne doğru inecek; daralmış hissetmeni sağlayacak ve nefes almanı zorlaştıracak. Sanki ateşin varmış gibi terleyeceksin ve kanın hayati organlarından boşalırken vücudun ısınmaya başlayacak.

Bir kere bu noktaya ulaştıysan artık çok geç. Ateş içinde yandı ve hiçbir ilaç ya da beceri seni
kaderinden kurtaramayacak. Bu fenomen dünya çapındaki bir çok hesapta kendiliğinden tutuşma
olarak kaydedildi. Her seferinde küle dönüşmeden önce kendi yanan bedenlerinin zararlı dumanlarında boğuldular.

Bu laneti taşıyan, Tanrı’nın yolundan, seni kurtarmayacağı kadar çok saptın. Yine de endişelenmeni istemem çünkü burada gece yarısı duasının umutsuzluğunu dinleyen bir başkası daha var. Onun doğasından endişe duyma, senin muhtaç olduğunu ve onun yardım edecek güce sahip olduğunu bilmen yeterli. Ateş içinde şiddetlenirken bütün kalbinle dua et ve o ses cevap verdiğinde, o ne diyorsa onu yap.

Ses, sana hangi malzemeleri toplaman gerektiğini söyleyecek. Kan yaygındır; bu yüzden belirtiler başlamadan önce biraz hazırda bulundurmak zekice olabilir. İnsan veya hayvan kurban etmek daha az yaygındır; ancak bunların hepsi seni büyük ustanın lanetine bağlayan kan bağının ne kadar kuvvetli olduğuna bağlıdır. Bir kere talimatları izlemeye başladıktan sonra acının birkaç dakika içerisinde azalmaya başladığını fark edeceksin. İşte bu noktada odada bir başka varlık daha olacak; ancak bu ayinin kaçınılmaz bir yan etkisi.

Bu varlığa bakmamaya çalış. O seninle konuşmadığı sürece onunla konuşma ve seninle konuşsa bile kendin hakkında bir bilgi verme. Eğer dikkatli ve şanslıysan seni yalnız bırakacaktır. Böylece lanet kaldırılmış olacak ve bundan sonra ne yaşanırsa yaşansın, en azından senin başına gelmeyecek.


***Anladığım kadarıyla bu cp birtakım tarihsel olaylardan ilham alınarak kendiliğinden yanma fenomeni olarak bilinen, birçok kez kaydedilen bir fenomen olan kendiliğinden yanma fenomenini birleştirerek ortaya güzel bir işçilik çıkarmış. Gerçekten de Fransa Kralı IV. Phillip ve dönemin papası V. Clement, Tapınak Şövalyelerinin çok zenginleşmesi sonucu bu servete konmak amacıyla onlara iftira atmış ve tutuklandıktan 7 sene sonra de Jacques de Molay’ı yakarak idam etmişler. İdam edilirken Jacques de Molay her ikisine de 1 yıl içerisinde bana katılacaksınız demiş ve öyle de olmuş. Daha sonra ise Fransız tahtında böyle bir lanet olduğuna inanılmış. 1789 yılında yapılan ihtilalden 4 yıl sonra dönemin kralı idam edildikten sonra ise bir Fransız masonu, elini Kral’ın kanına daldırıp “İntikamın alındı, büyük usta” diye bağırmış.

2 yorum:

  1. olm ejhfbsdjfhs devam ediyor bu bu forum hala. 4 yıl olmuş girmeyeli. 2014 arşivi gibisi hala yok be.

    YanıtlaSil
  2. ilginç ve güzel bir pastaydı elinize sağlık

    YanıtlaSil

Yorum yaparken kaba veya küfürlü bir dil kullanmaktan çekinirseniz sevinirim ^^