26 Ağustos 2015 Çarşamba
Lost Silver -Pokemon-
Ben tek başına bir apartmanda yaşayan bir kolej öğrencisiyim. Pokemon Heart Gold/Soul Silver çıktığından beri gerçekten aşırı heyecanlıyım. Fakat okul yüzünden kendimi 4chan ve Bulbapedia gibi mizah sitelerinden ayırmak zorunda kaldım.
O zamanlar okulla uğraşıyordum ve fakirdim, o yüzden SoulSilver’i alacak param yoktu. Okul yılım bittikten sonra Amazon’ndan Soul Silver’ı sipariş ettim. Bir hafta gibi bir sürede geleceği söylendiğinde, o sırada bende Gameboy’umda Crystal versiyonunu oynamaya karar verdim.
Fakat bir süre sonra hatırladım ki annem o oyunu atmıştı çünkü kayıtlarım silinmişti. Annem aynı zamanda Silver versiyonunuda atmıştı, o yüzden sadece Gameboy’um var elimde. Bende dışarı çıkıp Gamestop’tan daha önce kullanılmış Silver versiyon aldım, zaten başka Pokemon oyunu kalmamıştı oradada.
Eve döndüm , nostalji yaşamaya hazırdım. Fakat, işler bu kısımdan sonra korkunçlaşmaya başladı, ve bu yazıyı okumanızın nedenide yaşanılanlar zaten.
Gamefreak logosu her zamanki gibi çıktı, fakat orada dondu. Cart error verdi sandım, o yüzden kapatıp açtım. Aynı şey gene yaşandı. A ve Start tuşlarına durmadan basmaya başladım, ve diğer butonlarada. Daha sonra logo yok oldu ve 5 saniyeliğine falan siyah bir ekran görüntüsü oldu. Birden bire, normalde olacağı gibi menüye gitmektense, zaten daha önce kayıt edilmiş bir oyuna başladım, garipti çünkü cart’ın yeni olduğunu sanıyordum. Genede, oyalanmadım, ve “Continue” butonuna basarak önceki adamın yaptıklarına bakmaya karar verdim.
Öncelikle Trainer ismine baktım. İsmi sadece “...”dı. Adam orjinallikten anlamıyor.
Profiline baktım, oyunda 999:99 saat geçirmiş, tüm 16 Badge’leri toplamış, 99999.9 Pokedollar’ı var, ve tüm 251 Pokemon’da Pokedex’te kayıtlı.
Pokedex’te Mew ve Celebi bile kayıtlıydı, o yüzden herhalde ya Game Genie kullanmış yada gerçekten hakiki bir Pokemon hayranı.
Pokemon’larına bakıp ne kadar iyi bir takımı olduğunu görmek istedim. 5 Unown vardı ve 6. Pokemon “HURRY” (Anlamı: Çabuk) isimli Pokemondu. Herhalde şakadır diye düşündüm, genede Pokemon’ların profillerine bakmaya karar verdim. Düşündüğüm gibi, isimleri Unown’dan farklı şekillerdi, hepsi Level 5’ti. Unown diliyle pek aram yok fakat “LEAVE” (Anlamı: Çık) diyordu.
6. Pokemon Cyndaquil çıktı. Görünümü normaldi, fakat 5 Level’di ve sadece 1 HP’si vardı, ve sadece 2 attack’ı vardı: Leer ve Flash. İsmini niye HURRY koyduklarını anlamadım. En anlamadığım şey ise sesin sonda olmasına rağmen hiç bir Pokemon’un ağlama sesi yoktu. Sessizlik vardı.
Takıma bakmaktan sıkılıp kapattım. Başladığımda Bellsprout kulesinin içindeki bir odadaydım. Neden bilmiyorum ama etrafta kimse yoktu. Müzikte yoktu. Çıkış veya merdivende yoktu. Yada ben olmadığını düşündüm.
Etrafta 5 dakika boyunca gezindim fakat çıkış yolu bulamadım. Bu odayı bile zaten Bellsprout kulesinde daha önce görmemiştim. Escape Rope vardır diye düşünüp itemlerime baktım fakat çantam bomboştu. Etrafta Wild Pokemon’da yoktu.
Sonunda, bir merdiven buldum, “sütun”un arkasında duran. Ekran simsiyah oldu ve müzik sonunda başladı. Sonunda rahatladım.
Oyunda loading olmadığını farkettim. Bu karanlık bir odaydı ve FLASH hareketine ihtiyacımız vardı. Pokegear’ımdaki radyo’ya girdim. Radio Card’ım yada telefon card’ım yoktu. ( Bu arada ana Trainer’imize artık Gold diyeceğim, kafanız karışmasın.) Sadece Gold’un karanlıkta yürüdüğü görünüyordu.
Daha sonra farkettim ki Cyndaquil’de FLASH vardı, o yüzden Pokegear’ımı kapatıp Cyndaquil’e FLASH kullandırttım. Ama “HURRY has used Flash!” diye bir mesaj falan çıkmadı. Sadece oda aydınlandı, ve odayı görünce yaptığıma pişman oldum. Oda kırmızı kan rengindeydi ve güneye giden gri bir yol vardı. Daha önce kullandığım merdiven artık yerinde değildi.
Başka bir seçeneğim olmadığından güneye gitmeye başladım. Her 20 adım atışımda ekran karanlıklaşıyordu. Yolun sonuna geldiğimde, bir tabela gördüm. Tabela’da “TURN BACK NOW.” Yazıyordu. (Anlamı: HEMEN GERİ DÖN.)
Bir anda karşıma “YES/NO” ekranı çıktı. Fakat bana soru sorulmamıştı. Ne yaptığımı bilmeden YES’e bastım, ve ekran gene karardı, “merdivenden çıkma” sesleri çıkararak. Unown Radio müziği durdu, ve bir kaç saniye sonra çok ta ürkütücü olmayan Poke Flute radio müziği ile değişti.
Gene karanlık bir odadaydım, nefesimi tuttum ve tekrar FLASH kullandım. Bir anda, “HURRY was fainted!” yazdı. Garipti çünkü ölmesine neden olacak hiçbir şey yoktu ve kesinlikle bir battle içinde değildim. Hemen Pokemon’larıma baktım ve o artık party’mde değildi. Aslında, biraz araştırdıktan sonra, hiçbir Pokemon’um benimle değildi, fakat hepsi 10 level Unown’la değişti. Unown’un ismini okudum. İsmi “HEDIED” di. (HEDIED = OÖLDÜ)
O korkunç değişimden sonra, etraf aydınlanınca, sadece 4 kare büyüklüğündeki küçük bir odada olduğumu farkettim. Duvarlar gri taştan yapılmıştı, içi boş bir yerdeydim. Odanın dışarısında Pokemon Red/Blue’dekilere benzer mezarlıklar vardı. Bu küçük odanın etrafında yürüdüm ve A’ya bastım fakat hiç bir şey olmadı.
Zaten artık bunun hacklenmiş bir oyun olduğunu ve bir yavşağın bunu insanları korkutmak için Gamestop’a sattığını anlamıştım bile. Fakat merakım yüzünden devam ettim. Trainer’in profilini tekrar inceledim, Gold’un görünümünde kolları yoktu. Aynı zamanda daha az şık görünüyordu, ve daha fazla üzgün ve boş, anlatamıyorum bile. Bir anda nedense, 24 badge’yide topladığını söyledi, ki bu imkansızdı.
Bi süre sonra karakterim birden büküldü ve Escape Rope hareketini yaptı. Fakat havaya doğru uçacağına, karakterim yavaşça aşağıya büküldü, batıyormuş gibi.
O sahneden sonra müzik durdu. Sonunda iniş yaptığımda, Gold’un görünümü tamamen değişmişti. Kırmızı renkli kıyafetleri yerine bembeyaz bir görünümü vardı, ten rengi bile beyazdı. Sanki renksiz bir Gameboy oyunundan çıkıp renkli bir Gameboy’a girmiş gibi. Profiline baktım, ve şimdide bacakları yoktu ve gözlerinden kırmızı kanlar akıyordu. Ayrıca şuanda 32 badge’si olduğu yazıyordu, bu beni korkuttu çünkü bu sayının değişmesi ciddi birşey olduğunun göstergesiydi.
Pokemon’larıma baktım, bu sefer 5 Unown vardı ve isimsiz 100 Level Celebi. Unown’lar 15 levellerdi ve isimleri “DYING”di. (DYING = ÖLÜYOR) Celebi’nin profiline baktım. Parlak bir Celebi’ydi fakat görünümünün yarısı vardı sadece. Bir kol, bir bacak, ve bir göz. Ve sadece bir attack hareketi vardı: “Perish Song”.
O anda Sprout Tower’daydım, önceki sütun gibi, fakat bu sefer herşey kıpkırmızıydı. Kuzeye yürüdüm, sonsuza kadar yürüyecekmişim gibi hissettiriyordu. Bu sefer sonunda bir kaç erkek ve kadın NPC’leri gördüm. Hepsi sütuna bakarak sıraya dizilmişlerdi. Bembeyazlardı, ve onlara konuşmaya çalıştığımda hiçbirşey olmuyordu. Kuzeye gitmeye devam ettim, yolun devamında sütuns onunda kesilmişti, ve Red duruyordu o kısımda. Red’e doğru çıktım, fakat A’ya bile basmamıştım, ve birden battle’ye başladım.
Müzik tekrar başladı, bu gene Unown Radio müziğiydi, fakat tersten çalıyordu. Gold’un arkadan dövüş görüntüsü öndekiyle aynıydı, kanlı gözler, beyaz ten ve olmayan kollar, Red’in görünümü ise normaldi. “wants to battle!”diye bir yazı çıktı, Red’in ismi yazmıyordu. Ve ikimizdede sadece bir Pokemon vardı, garipti çünkü yemin ederim ki Unown’larla beraber 6 Pokemon’um vardı. Parlak Celebi’m çıktı, gene yarım bir görünüme sahipti. “Parlak” sesi ve animasyonu değişikti, sesler “Screech” hareketinin sesi ile aynıydı. Red normal erkek görünümde bir Pikachu çıkardı, fakat o Level 255’ti ve görünümü üzgündü, gözlerinde yaşlar vardı.
Normal “FIGHT/ITEM/PKMN/RUN” komutlarından farklı olarak, sadece saldırı komutları vardı. Celebi sadece bir harekete sahip olduğundan onu kullandım, fakat, Pikachu 255 level olduğundan, o başladı.
“Pikachu used CURSE!” kendisinin hızını ve diğer şeylerini düşürerek. Pikachu’nun curse kullanabildiğini bilmiyordum bile.
“Celebi used PERISH SONG!” 3 turdada iki Pokemon’da yenildi .
Bu sırada Fight menüsüne gitmedim bile, dövüş benim kontrolüm olmadan devam etti. Ve animasyonlarda yoktu.
“Pikachu used FLAIL!” fazla etki etmedi çünkü Level ve boost’u maximumdu.
“CELEBI used Perish Song!” hiç bir şey olmadı.
“PIKACHU used FRUSTRATION!” çok büyük bir etki etti, Celebi’nin 10HP’den daha fazlasını düşürdü.
“CELEBI used Pain Split!” sürpriz oldu benim için çünkü Celebi başta bu hareket sahip bile değildi. Şimdi Celebi ve Pikachu ikisindede 150 HP vardı.
“PIKACHU used MEAN LOOK!” hiç bir şey olmadı.
Beklendiği gibi, Perish Song’un etkisinden sonra, Celebi’m bayıldı. Fakat yazıda “CELEBI has died!” (Celebi öldü!) dedi ve ekrandan normal olarak çıkacağına, CELEBI sadece görünmez oldu. Fakat Pikachu hala yaşıyordu.
Pikachu önceki 5 attack’tanda farklı bir attack kullandı.
“PIKACHU used DESTINY BOND!”
Daha sonra “PIKACHU has died!” yazdı (Pikachu öldü!), ve yavaşça Pikachu yok oldu. Görüşüne göre yenen bendim, fakat Red önüme çıktı ve “..............” dedi.
O kısımda korkudan ödüm patladı, çünkü Red idam edilmiş gibi görünüyordu, vücudundan başka hiçbir şey bırakmayarak. Müziğinde durmasıyla battle sona erdi.
Dünyaya geri dönmüştüm, ve Gold’un görünümü tekrar değişmişti. Bu sefer Red’in görünümüne sahipti. Hızlıca Gold’un profiline baktım, bu sefer ondan geriye kalan tek şey kafasıydı. Kafası biraz yakın duruyordu ve gözlerinin içi simsiyahtı. Ve bu sefer 40 badge’si vardı. Gidip tekrar Pokemon’larıma baktım. Hepsi 20 level Parlak Unown’lardı, ve bu sefer isimleri “NOMORE”dı. (NOMORE= ARTIK)
Bu sefer hiç müzik çalmıyordu, fakat hala duyabileceğim bir şey varmış gibi hissediyordum. New Bark Town’daki evime dönmüştüm. Belkide şimdi bu oyunu normal oynayabilirdim, kimi kandırıyorum. Bu oyunu bu hale getiren yavşak kesin birşeyler yapmıştır gene. Odamdaki şeylerle iletişim kurmaya çalıştım, aşağı kata inmeye korkuyordum çünkü orada beni neyin beklediğini bilmiyordum. Gold yürümüyordu, arkaplan hareket ediyordu fakat Gold sadece hayalet gibi hareket etmeden dümdüz ilerliyordu.
Radyo, bilgisayar, TV falan hiçbirşey çalışmıyordu, o yüzden aşağı kata inmek zorundaydım. Fakat herşey normaldi, ancak anne evde yoktu. Bu odadaki hiçbirşeyle etkileşim kuramayınca evden çıktım. Fakat, kapıdan çıkınca dünyaya gelmedim, sadece kapkaranlık biryere yürümüş oldum. Ne boklar yediğimi anlamak için güneye doğru yürüdüm fakat hala simsiyah biryerde öylece yürüyordum. Heryer kapkaranlık olunca içime korku hissi düştü. Gold buraya geldiğinde görünümü siyaha uymak için bembeyaz oldu. Sonunda bembeyaz bir yere geldim ve Gold simsiyah oldu. Güneye doğru düşünmeden yürümeye devam ettim.
Uzun bir yürüyüşten sonra birşey gördüm. Gördüğüm şey GOLD’un normal görünümüydü. Onunla konuştum. “Goodbye forever ......” dedi. ( forever ve ... arasında boşluk olduğuna dikkat edin.) ve yok oldu. Bu yaşanınca “??? Used NIGHTMARE” yazdı. Bunun imkanı olduğunu düşünmüyordum. Gold tekrar Escape Rope hareketi yaptı ve yavaşça aşağıya doğru büküldü, daha önce yaptığı gibi.
Daha önce geldiğim etrafı mezarla dolu olan küçük odaya geldim. Yada sadece oraya tekrar geldiğimi söyleyeyim çünkü artık hiçbirşey görünmüyordu. Etrafta yürümeye çalıştım fakat hiç bir şey olmadı – hiç bir ses gelmedi. Trainer profiline baktım ve Gold’un hiç bir görüntüsü yoktu. 0 badge’m olduğu yazıyordu ve tüm Johto GYM liderlerinin kafatasları vardı.
Pokemonlarıma baktım, hepsi 25 Level Unown’lardı. Okumaya korktum, fakat isimleri şuydu “IMDEAD”. (BENÖLDÜM)
Dünyaya geri döndüm. Final yazısı “R.I.P...” dediğinde nerede olduğumu anladım.
İçinde olduğum oda büyük bir mezardı, diğer mezarların ortasında. Gold zaten ölmüştü. Red’i yendikten bir süre sonra oda ölmüştü.
O genç bir Trainer’di, tüm badge’leri toplayıp Pokemon master’i olmak için yaptığı herşey, kendisini ölümden kurtarmaya yetmemişti, ve tüm çalışmaları yeni nesil tarafından unutulmuştu.
Bu yazıdan çıkmak imkansızdı, oyunu resetlemeye çalıştım ve gene aynı şey yaşandı, ve sonunda bu korkunç şeyi bırakmaya karar verdim.
Bu yaşadığımdan sonra, Unown pokemonuna asla aynı gözle bakamadım. Herkes sadece ilk nesilin böyle anıları olduğunu söyler, fakat ikinci nesil bana gerçeklerin ne kadar acı olabileceğini gösterdi. SoulSilver beni bayağı eğlendirdi, fakat bu oyunun bana öğrettiklerini asla unutamam.
ÇN: Hi ^^ ben yazarınız Misaki. İlk çevirim biraz acemice oldu. kusura bakmayın. iyi geceler. katı ve umursamaz gibi oldu ama. ya tamam vurmayın gidiyorum .D
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
The rake ve 1999
YanıtlaSilBu creepypastaları çevirebilir misiniz.
Çevirdiyseniz de ben bulamadım, çevirdiyseniz link atın lütfen
Bu yorum yazar tarafından silindi.
SilTabi ki.
SilBir çevirmen daha vardı ash o niye çevirmiyor?
YanıtlaSilİşleri vardır yada müsait değildir, vakit buldukça çevirmeye çalışıyor o da ^^
SilAramıza hoş geldin madam ummm yada mösyö her neyse, evet..... Hoş geldin. Ah ve güzel çeviri eline sağlık. İlk çevirin için bence güzel bir tercih olmuş bu CP ^^
YanıtlaSilteşekkürler *-* beğenmene sevindim.
SilEger zamaniniz varsa Entity303 un cevirisini yaparmisiniz teşekkür ler
YanıtlaSilTabi ki sorun değil ^-^
SilGüzel çeviri ayrıca hoşgeldin
YanıtlaSilTesekkurler, beğenmene sevindim.
SilAh, hey,yeni yazar gelmiş. Hoş geldin ^-^ Uzun süredir bilgisayarımda bir sorun olduğu için henüz yeni bakabildim. Daha önce hoş geldin demek isterdim :) Neyse. Güzel çeviri olmuş ellerine sağlık :-bd
YanıtlaSilOu, önemli değil. ayrıca cok tesekkur ederım ^^
Sildrhfgjtguhkhj
YanıtlaSilÖhöm.
SilÇok güzel olmuş ama yinede izlemek isteyen varsa url.http://www.google.com.tr/url?sa=t&source=web&cd=1&rct=j&q=pokemon%20gold%20Horror%20mod&ved=0CBkQuAIwAGoVChMIj87cobSUyQIVhYAPCh0ECwQo&url=http%3A%2F%2Fm.youtube.com%2Fwatch%3Fv%3DrggBdSJekak&usg=AFQjCNFF5nw3l9jEDiktb8ScNZC_ONoWmQ
YanıtlaSilPokemon Silver (Horror Mod)
SilOkusammı la Çok uzun Yarısındayım Hala uzun evde Yanlızım ve akşam 10 a 10 var ve 12 yaşındayım okimmi :D
YanıtlaSilYaş ile pek alakası yok ama *-*
SilOku, çevirdiğime değsin :D
Yaş ile pek alakası yok ama *-*
SilOku, çevirdiğime değsin :D
Okuduguma pisman oldum diyebilirim
YanıtlaSilGüzel çevirmişsin daha kötü blogger'lar da gördüm ^^ bu arada resim çok güzel :)
YanıtlaSilHEDİED deyince özel isim sandım insan bi boşluk koyar :D neyse çok güzel çeviriler yapıyosunuz devamı gelir uamrım
YanıtlaSilAnlamadım ya ne oldu me bitti hiç bir şey anlamadım
YanıtlaSilÜrkütücü
YanıtlaSilÇok güzel bir çeviri
YanıtlaSilBu benim okuduğum ve hoşuma giden ilk creepypasta idi çünkü pokemon oyununa fazlaca ilgi duyuyorum orjinalini okumuştum ve türkçe çevirisi okduğunu öğrendiğimde hemen okumaya başladım ve mükemmel olmuş ellerinize sağlık başarılarınızın devamını dilerim
YanıtlaSil