Peder O'Brian-
Benden bir günlük tutmamı istemiştin, işte günlük.
Maryland'e taşınmak bir zaman kaybıymış gibi görünüyor.
Bir evden başka bir eve taşınmak hiçbir şeyi durdurmadı, polisler haksız çıktı. Eğer bize yardım edemeyeceksen, ilerlemenin en kolay yolu umudu kesmek.
Umut, kanatlarını kaldıracak bir inanç olmadığında çok acıtıyor.
*
1. Gün - Hill sokağındaki ilk gecemiz hiç huzurlu geçmedi. Saatin sabit tik-tok sesi her odadan duyulabiliyordu.
Saatimiz yok.
*
2. Gün - Georgia, 5 yaşındaki, en küçük çocuğumuz, gülümsedi ve bana bir parça kağıt uzattı. "Bir resim çizdim, babacığım," dedi haylaz bir gülümsemeyle. İncelemek için kağıdı ondan aldım.
Bomboştu.
"Georgia, tatlım, bu kağıt boş," yavaşça açıkladım.
Yüzü kızardı. Ayağını yere vurdu. "Boş değil, babacığım! Bu bizim ailemizin resmi! Onu buzdolabının üzerine yapıştır!"
Georgia neredeyse hiç bağırmaz, bu yüzden bu beni oldukça endişelendirmişti.
Ama bu endişe, ona bakıp onun gözleri olmadığını gördüğümde hissettiğimle karşılaştırıldığında hiçbir şeydi.
Daha doğrusu, gözlerindeki beyaz kısımlar yerindeydi ama başka hiçbir şey yoktu. Göz bebekleri ve irisleri gitmişti. Sadece canlı, damara benzeyen kırmızı sülükler gözlerini kaplıyordu. Georgia ise bunların farkında gibi görünmüyordu. Sesini yükseltip bağırmaya devam etti.
Kağıdı hızla buzdolabının yüzeyine koydum ve magnetle tutturdum.
Kızıma tekrar baktığımda gözleri normale dönmüştü. Gülümsüyordu.
"Teşekkürler baba!" diye cıvıldadı salondan çıkmadan önce.
*
3. Gün - Gecenin bir yarısı, yataktan bir bardak su almak için kalkmıştım.
Bunu tam olarak açıklayamıyorum, ama insanlar istekleri dahilinde, belirli miktarda gürültü çıkarırlar... Sanki o evin 'sesi kapalı'ydı.
Korkumun hafiflemesi umuduyla karanlık oturma odasına girdim. Ama huzursuzluğum gittikçe büyüyordu.
Işığı açtım.
Tüm oda baş aşağıydı. Tüm mobilyalar tavana monte edilmişti. Işık yerden yukarı doğru beni aydınlatmadan önce, sahneyi aydınlattı.
Birkaç dakika öylece bakındıktan sonra, yapılacak en iyi şeyin ışıkları kapatmak olduğuna karar verdim. Böylelikle en azından görmek zorunda kalmazdım.
Evin geri kalanında tavan ve yer doğru konumlanmıştı. (en azından öyle hissettiriyordu.)
Gün içinde oturma odası normal görünüyordu.
*
4. Gün - Çekirgeler bu sene kötü. Bizimki hariç her bloğun bahçesi soldu.
Laleler ektik, ama tek büyüyen kardelenler.
Çimleri çok fazla uzamalarını engellemek için günde iki kez sulamak zorundayım.
*
5. Gün - Bugün posta kutusuna bir kutu geldi. Üzerinde adım yazılıydı, bir çocuğun el yazısıyla yazılmıştı. Geri dönüş adresi yoktu.
Kutunun içinde 1913 tane insan dişi vardı.
*
6. Gün - Buzdolabı artık tamamen Georgia'nın bana verdiği "çizim"lerle kaplı.
Hepsi boş.
*
7. Gün - Evdeki geri kalan herkesten önce uyandım. İçeride bu sabah bir sorun yoktu, yine de oturma odasının ışıklarını açmaktan kaçınıyordum. Gün doğmadan oraya bakmıyordum.
Kapının dışında ayak izleri vardı.
Ayak izleri, yolda uzun, çamurlu bir dizayn oluşturuyordu. Bir adamın ayakkabısından çıkmış gibi görünüyorlardı.
Yani en azından, başlarda öyleydi.
Eve yaklaştıkça kademeli olarak incelip uzuyorlardı. Başta 6 cm, sonra 12 cm, 18 cm, bir buçuk ayak uzunluğu, ve sonunda, iki ayak uzunluğunda.
Kapının önündeki son iki iz ise gövdem kadar genişti, ve boyum kadar da uzun.
*
7. Gün - Bunu yatağımda, laptoptan yazıyorum. Karım beni oturma odasından çağırıyor, sabırlı ve yumuşak bir sesle.
Sesi yukarıdan geliyor.
Oraya gitmeye korkuyorum.
Söyle bana Peder, yedinci günden sonra ne olur?
Ç.N:
Bugünün blogtaki ikinci yıl dönümüm olduğunu söylemekten mutluluk duyuyorum. :3 lütfen pasta hakkındaki görüşlerinizi ve çevirilmesini istediğiniz pastaları yazın.
korkunç kalın. ^^
Anlamadım şimdi adam şizofren mi yoksa ailesi cin peri falan mı hem 7 gün ne? Halka filmindeki gibi 7 gün içinde ölecek miymiş?
YanıtlaSil7 özel bir rakam, dinlerde vs mutlaka 7 karşımıza çıkıyor. sanırım buradaki cehennemdeki 7 gün gibi bir şey ~
SilMerhaba! Uzun aralıklarla buraya yolum düşüyor ancak her defasında güncelliğiniz beni mutlu ediyor. Çok güzel bir uğraşınız var ve sayenizde bu içerikleri anadilimizde tüketebiliyoruz. Çok teşekkürler, lütfen hiç bırakmayın!
YanıtlaSilyorumun için çooook teşekkür ederiz,bırakmayı da düşünmüyoruz. lütfen sen de blogumuzu okumayı bırakma.*-*
SilGüzel
YanıtlaSilGüzel ama pek anlamadım elinize sağlık yinede
YanıtlaSil7 baş melek var 7 kıta var eski bir yahudi felsefesine göre allah insanı 6 günde yarattı 7.günü tatil yaptı ayrıca 7 metal türü var hafta 7 gün ve bu cp 7 temmuzda atıldı hem hitlerin uğurlu sayısıda 7
YanıtlaSilÇıkar ağzındaki baklayı dostum tüm bunların anlamı ne
Silburası tahmin bile edemeyeceginiz sırlarla dolu... xd
Silİstesen de 7 den fazla şey hatırlayamazsın. Bu beyindeki bir ayardır, mesela 7 tane depo var 1. depoya 1 koyabilirsin 2. depoya 2.... ama 1. depoya 1,2,3,4,5,6,7 koyup 2. depoya a,b,c,d de koyabilirsin.
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilJason The Toymaker'ın hikayesi de varsa atar mısın?
YanıtlaSilşu an önceki bi istek üzerine play with me (sally) çeviriyorum, ama sonrasında bakacağım ^^
SilExe exe exe 👶
YanıtlaSilpasta güzel olmuş başlıkta he comes yazısını görünce hikayemin devamı sanmış olsamda fark etmez buda güzel bir pasta olmuş bana halka film inin cin li versiyonunu hatırlattı
YanıtlaSilçevirmeye başlarken ben de öyle sanmıştım desem? *~*
SilYeni cpler bekliyoruz, bu hoştu. Eline sağlık.
YanıtlaSilteşekkür ederim :3
SilBiraz karışık ve ucu açık bırakılmış ama bence güzeldi.
YanıtlaSilGüzel bir korkutucu makarna hikayesiydi
YanıtlaSil