Çizgi filmlerden uzaklaşmam diğer çocuklara göre daha uzun sürmüştü. Cartoon Network ve Nickelodeon gibi kanallarda yayınlanan klasikleri seviyordum. Herhangi bir nostalji bloğuna bakarsanız herkesin çizgi filmleri ne kadar sevdiğini göreceksiniz, ama iddiaya girerim ki hepsi zamanında sırf “havalı” olmak için sevgilerini inkâr etmişlerdir. Her neyse, çizgi film sevdam lisenin ilk yıllarındayken sıkıldığım bir bilgisayar dersine kadar devam etti. Herkes Paint'te bir şeyler karalıyor, Flash oyunlar oynuyor veya internetteki rastgele sitelerden bir şeyler okuyordu. Verdiği görev yapıldığı takdirde sınıfın ne yaptığını umursamayan bir öğretmenimiz vardı.
O zamanlar en sevdiğim çizgi film “Batman Serisi” idi. Sıkıntıdan arama motorlarında rastgele şeyler aratıyordum. İlk başta Batman Serisi ile ilgili boş şeyler arattım. Birçok önemsiz bilgi gördüm. Sonrasında bazı kamera arkası görüntüler buldum; aslında ilgi çekiciydi. Aynı şeyleri tekrar tekrar görünce, arattığım şeyleri biraz daha değiştirdim. Diğer insanların fikirlerini öğrenmek için hayran sitelerine bakmaya karar verdim. Öncelikle içinde hayranların yaptığı teorileri içeren popüler blogları buldum. Hatta beni sinirlendiren bazı nefret sitelerini bulmuştum. Bir anda kendimi arama motorunda sayfaları monoton bir şekilde gezerken buldum. Bir süre sonra arama motorunda çift rakamlı sayfalara ulaşmıştım; onlarda da tuhaf ve alakasız şeyler oluyordu.
Bazı rol yapma forumlarına, şovu illegal bir şekilde yayınlayan sitelere, hatta bir hayranın bölümleri kostümle canlandırdığı siteleri buldum. Anlamsızca rastgele sitelerde dolaşıyordum. Sonunda kapsamlı ama amatör görünümlü bir hayran sayfasını buldum. Hayranların şovu ne kadar sevdiği hakkında yazılar bulunan ve şov hakkında bölüm bölüm yorum yapıldığı bir siteydi. Meraklanmıştım; tam içeriklerden birine tıklayacaktım ki bir reklam ekrana fırladı:
**“£100,000 kazanma şansı için seçildiniz!”**
Tabii ki ebeveynlerim tarafından "gerçek olamayacak kadar güzel olan şeyler" için uyarılmıştım. Fakat özel bir şey için seçildiğimi hissettiğim bir yaştaydım ve bu o şey olabilirdi. Tereddütle tıkladım; beni bir tür quiz sitesine götürdü. İlk soru Batman ile ilgili çok kapsamlı bir soruydu. Şanslıydım ki şovla ilgili en ufak detayı bile biliyordum; gururla cevaba tıkladım. Alt tarafta bir yazı belirdi:
**“Doğru!”**
Bu bana biraz adrenalin ve harika bir his vermişti. *"Bu o olabilir. Saniyeler sonra zengin olabilirim,"* diye geçirdim içimden. Fakat bu hislerin hepsi sonraki soruyla beni terk etti:
**“Adınız nedir?”**
Kararsız kalmıştım. Kişisel bilgilerimi internette paylaşmak konusunda özellikle uyarılmıştım. Ders bitmek üzereydi ve hızlı olmalıydım. Eğer cevaplasaydım başımı belaya sokabilirdim; eğer cevaplamasaydım bu şansı kaçırabilirdim. Panikle bir çözüm için sınıfa göz gezdirdim. Ardından aklıma zekice bir fikir geldi: **Başkasının adını kullanabilirdim.**
İlk önce en iyi arkadaşıma baktım. Eğer bunların hepsi gerçekse beni anlardı ve parayı da bölüşürdü. Ama başı belaya girerse ona ihanet etmiş gibi hissederdim. Bütün bunlar sahteyse, benimle dalga geçer diye ondan izin almaya korkmuştum. Ardından sınıfın arkasındaki iri çocuğa baktım: **Pete.** Okulun zorbasıydı. Eğer işler kötüye giderse, ona bir şey olmasını umursamazdım. Okulda yaptıklarından sonra başına bir şey gelseydi adil olurdu. Ardından diğer olasılığı düşündüm: Parayı alırsa hayatta paylaşmazdı.
Zamanım bitiyordu ve acele etmeliydim. Yaklaşan öğle yemeğine erken yetişmek isteyenlerin eşyalarını topladığını görebiliyordum. Ardından o harika fikir aklıma geldi: **Dexter.**
Sınıfın ineğiydi. Çok zayıf bir iradesi vardı ve kolayca kandırılabilirdi. Sahip olunması kötü bir özellikti; eğer parayı alsaydı onu kolayca bölüşmeye ikna edebilirdim. Eğer işler kötüye giderse onunla herhangi bir bağımın olduğunu reddedebilirdim. Onunla pek takılan birisi değildim, yani kimse benden şüphelenmezdi. O müthiş bir seçenekti.
Hızlıca adını girdim. Ardından adresini soran bir kutu çıktı. Adresi, kimsenin katılmadığı doğum günü davetiyesinde vardı. Partiye katılmak sosyal anlamda intihar olurdu. Davetiyeyi çantamdan çıkardım ve aceleyle adresini doldurdum. Ardından site bana teşekkür etti ve kapandı. Herkes öğle yemeğine çıkarken işlem bitmişti. Şüpheli görünmek istemiyordum, bu yüzden her şeyi kapatıp çıktım.
Haftalarca görünürde hiçbir şey olmadı. O tarz bir şeye inanan bir aptal gibi görünmemek ve onun bilgilerini rastgele sitelere girdiğimi bilmemesini istediğim için Dexter'a hiçbir şeyden bahsetmedim. Hiçbir şekilde farklı davranmadığından parayı almadığını anlıyordum. Yavaş yavaş kandırıldığımı anlıyordum. Onu öğle yemeklerinde gizlice bir parayla alınmış bir şeyler yiyor mu diye izliyordum, ama sadece normal bir sandviç ve çikolata çıkarıyordu.
Bir şey fark etmiştim: **Dexter biraz ürkek davranıyordu.** Bazen kafasını kaldırıp kocaman gözleriyle etrafa bakıyor, ardından yemeğine devam ediyordu. Sonra bunu onunla uğraşan çocukları gözetlemek için yaptığını anladım. Gerçekten de bir sürü zorbanın ana hedefiydi.
Bir veya iki hafta sonra işler gözle görülür hâle geldi; fakat iyi bir yönde değil. Notları düşmeye başlamıştı. Şimdi ona "İnek Dexter" denmesinin bir sebebi vardı: O kadar zekiydi ki genellikle öğretmenlerin bilmediği bazı şeyleri o bilirdi. Ama şimdi fark edilir bir şekilde geriliyordu. Davranışları da iyice tuhaflaşmıştı. Bazen diğer çocuklar ona çok yakın yürürse ve onu hazırlıksız yakalarlarsa onları azarlıyordu. Rastgele zamanlarda çığlık atmaya başlamıştı. Bu, ben dahil tüm çocukları endişelendirmeye başlamıştı. Artık Dexter hemen hemen her ders sakinleşmesi için sınıftan çıkarılıyordu.
**Bu benim hatam gibi hissediyordum.** Yani her şey onun kişisel bilgilerini forma yazdıktan sonra olmuştu. Pek belli etmeden bunu anneme sordum. Söyleyebileceği en nazik şekilde bana onun biraz... *"özel"* olduğunu söyledi. Hafif otizme sahip olduğunu ve bu yüzden bazen garip davranabileceğini açıkladı. Ardından öğrendim ki onun normal çocuklarla okumak için tam sınırda bir otizmi varmış. Ailesine özel çocuklarla veya normal çocuklarla okuması için teklif sunmuşlar; onlar da normal çocuklarla okumasını istemişler.
Bu midemin kaldırabileceği bir haberdi. Her ne kadar üzücü de olsa, bunların benim suçum olmadığını bilmek beni rahatlatmıştı.
Zaman geçtikçe işler daha kötüye gitti. Okulda yorgun ve bitkin görünüyordu; gözlerinin etrafında siyah halkalar vardı. Artık reklam umrumda değildi; ailesi için üzülmüştüm. Onlar için bunun nasıl olduğunu hayal bile edemiyordum. Ama işleri olduğu gibi kabullendim.
Artık davranışları ele avuca sığmamaya başlamıştı. Her ders sınıftan çıkarılıyordu. Genellikle 10 dakika bile geçmeden sınıftan çıkarılıyordu. Sınıfta kaldığı süre boyunca sonuna kadar gözlerini açıp camdan bakar, bir süre sonra panikleyip çığlık atardı. Artık kontrol edilemezdi. Çok vakit geçmeden okula hiç gelmemeye başlamıştı.
Aileme onun durumu hakkında sordum ama tuhaf bir şekilde sessiz kaldılar. Diğer çocuklara da sordum; fakat onlar da ailelerinden aynı tepkiyi almışlardı. Bize sürekli endişelenmememizi söylüyorlardı.
Bir hafta sonra, sorulan onca soruya tüm ebeveynler bize aynı cevabı verdiler: **Dexter'ın özel çocukların olduğu bir okula gönderildiğini** söylediler. Bazı çocuklar buna inanmamıştı, fakat bilgi o kadar yayılmıştı ki artık doğru kabul ediliyordu.
Şimdi size bunu anlatma sebebim, geçen bulduğum bir şey: **Dexter'a gerçekten ne olduğunu öğrendim.**
O başka bir okula gitmedi. **O kaçırıldı.**
Yatağında çok zor okunan bir not bulunmuştu:
> *"Dexter açgözlü bir çocuk. Dexter açgözlü bir çocuk. Dexter açgözlü bir çocuk."*
**Tekrar ve tekrar.**
Dexter kaybolduktan sonra kasabada gizli bir arama operasyonu başlatılmış. Eski bir sanayi bölgesi aranırken bir depoda cesedi bulunmuş. Cesedi, yakın zamanda bir bankadan çalınan bozuk ve kağıt paralarla doldurulmuştu. **Hayal edilemeyecek kadar kötü şeylerin** başına geldiği kanıtlarda vardı; ama bunları size anlatmamı istemezsiniz.
Çocukların korkmaması ve travma yaşamaması için onlardan uzak tutulmuş. Ayrıca çocuklara söylenmesi bizi daha güvende yapmayacaktı. Bu rastgele bir çocuk kaçırma olayı değildi; önceden planlandığını gösteren bir sürü kanıt vardı. Fakat bu olayın sebebini gösteren hiçbir şey yoktu.
**Tabii benim bildiklerim hariç.**
Sanırım sınıf arkadaşımın öldürülmesine yol açtım.
**Ç.N:** Selamlar, sonunda yaz geldi ve söylediğim gibi her hafta en az birer hikaye atmayı planlıyorum. Umarım buralar daha da canlanır.
**-Drip Trollge**