Part 4
Michele, evine kameraları tamamen yerleştirmeyen transseksüel bir kadındı.
Yalnız bu gerçek, onu diğer deneklerden daha akıllı yapmıştı.
Yalnız bu gerçek, onu diğer deneklerden daha akıllı yapmıştı.
İzlenmek, belirgin ve sinir bozucu bir histi. Bazı insanlar onu diğerlerinden daha iyi tanıyor. Bu his, bağırsaklarınızdan bir virüs gibi geçebilir. Boynunuzdaki tüm o küçük tüylerin diken diken olmasını sağlar. Hayatta kalma içgüdüleri, bu durumlarda insanlara sığınak bulması için yalvarıyor. Her zaman en iyisi avcıdan gözleri kaçırmaktır. Ama ya güvenlikten emin olmanın bir yolu yoksa? Ya aslanın ormanın her köşesinde gözü varsa?
Denek004'ün gözlemi inzivaya çekilmişe benzer davranışları işaret etti. Az arkadaş ve akraba çevresi vardı. Patronu, çalışanlarına evden çalışmaya izin veren online bir blogtu. Bu sitenin sohbet konuları National Enquirer'de* ya da ona benzer yayımlarda gördüğünüz her zamanki saçmalıklardan başka bir şey değildi. Popüler manşetlere örnek olarak:
"Kadın uzaylıyla evleniyor!"
"Büyük ayak oduncuyu aşk kölesi olarak tutuyor."
"Büyük ayak oduncuyu aşk kölesi olarak tutuyor."
Ve her zamanki ilgi arayanların saçmalıklarından daha fazlası vardı. Ne kadar saçma, o kadar iyiydi.
Michele, neredeyse 10 yıldır firmayla çalışıyordu. Komplo teorileri üzerindeki makaleleri ülke genelinde itibar kazandı. Ancak, şirketin merkezinde çalışmamızın ikinci haftasında işine son verildi.
Eski katılanlara olduğu gibi, kameralarımız tüm kan dondurucu detayları yakaladı.
Deneğimiz günlerce yatakta ağladı. 1 hafta boyunca evden dışarı çıkmadı. Doktor randevuları ertelendi, yiyecekler eve teslim edildi ve geri kalan birkaç arkadaş gönülsüz birkaç kısa mesaj dışında hiçbir şey yapmadı.
Ve böyle devam etti.
Michele iş piyasasını bıkmadan usanmadan takip etti. Bana kalırsa, bu hayatı daha ciddiye almak istediğine işaretti. Çevrim içi olarak derlenen özgeçmiş deneyimsiz gözlerime etkileyici görünüyordu. Diğer birçok şirketi aradı ve işe alınmasını talep ederek yalvardı. 1 milyon online başvuru doldurdu. Ama sanırım iş piyasası bir zamanlar ev sahibine kertenkele diyen biri için zor olmalı. Çoğu gazete daha ciddi deneyimlerde ısrar ediyor. Birkaç benzer blog sitesi telefonda mülakat sırasında açıkça dalga geçti.
Umudun talih kuşlarını ve tekrar eden hayal kırıklıklarını izlemek zor gelmeye başladı. Tüm bu etkenler Michele'in tüm gün evde yalnız kalmasına yol açtı.
Yaklaşık 3 hafta sonra alkol içmeye geri döndü. Tommy, aşırı içmesinin ardından gelen garip davranışı suçladı. Emin değildim. Tanımlamaya başladığım uyarı işaretleri Denek004'te kendini tekrar ediyor gibiydi. Akşamdan kalma bir sabah. Michele bir sandalyeyi mutfağın kör bir noktasına götürdü. Orada 4 saat boyunca oturdu. Bu süre boyunca tüm daire sessizdi.
Michele ortaya çıkınca, kediden kendi gölgesine kadar her şeyden şüphe duyuyor gibi görünüyordu. Durmadan dairede bir şeyi arıyordu. Ve bu bizi endişelendiriyordu. Kurulum sırasında, Tom Michele'in komidininin ahşabına kameralarımızdan birini kazımıştı. Beklenildiği gibi, tüm odayı didik didik aradıktan sonra bulmuştu.
O noktadan itibaren açıkça bizim konuşmuştu.
Bu şaşırtan olay şüphesiz ki test sonuçlarımızı etkilemişti. Ama her zamanki gibi sorunluluğumuz aynı kaldı. Müdahale ve düzeltme kendisini bir seçenek olarak göstermedi. Biz sadece gözlemciydik.
Kamera, Michele'in kendi kendini yok etme savaşına tuz biber oldu. Onu ve bir şişe Jack Daniels'i her yere götürdü. İkisine karşı sanki canlı yayın yapıyormuş gibi konuşuyordu. Mesajların çoğu anlaşılmaz ve saçmaydı.
"Mutfaktan bildiriyorum, su garip bir kahverengi rengine döndü.. Sana geri dönücem Doktor"
"Yatak odasından bildiriyorum. Zeminin altını bir şey tırmalıyordu. Bunu duyabiliyor musunuz?"
"Çalışma odasından bildiriyorum. Dışarda biri var. Sizden biri mi?"
Teorilerini destekleyen bir şey ekranda ne gördüm ne de duydum. Ama Michele uyumak istemediğinde endişelerim daha da artmaya başladı. Dinlenmediği gün sayısı ikiden üçe, dörde ve hatta beşe çıkmıştı. Davranışları manyakça gelmeye başlamıştı. Birçok kez, saatlerce duvarlara baktığını yakalamıştım.
Çok geçmeden, Michele geri kalan tüm kameraları buldu. Onu görmemin mümkün olmayacağı kör noktalara sakladı. Canlı yayınların sıklığı ve uzunluğu büyük ölçüde azaldı. Michele, her nereye gittiyse umarım biraz uyuyabilmiştir.
Günler sonra bir sabah.. birisi dairenin kapısını çaldı.
Michele 2 haftadır dışarı çıkmamıştı.
Tom laboratuvarda o kadar yüksek seste homurdandı ki neredeyse kaçırdım. Kapıyı çalışları sessizleşmeye başlamıştı. Karşılık bulamayan birkaç çalıştan sonra daha agresif olmaya başlamışlardı ta ki meslektaşımı uykusundan uyandıran ve Michele'in panik içinde görüş alanıma girmesine neden olan sade bir çarpma haline gelene kadar.
"Şimdi bunu duyuyor musunuz?"
"Şimdi bunu duyuyor musunuz?"
Duyuyorduk.
"Ne yapıyorum?"
Hiçbir fikrim yoktu. Tom telefonunu çıkardı. Yandan görüşümü kapatan bir engel vardı cihazda. Ona sinirli bir şekilde metin mesajları hakkında sordum. Denek004 kapıya yürüdüğü anda, Tom bana cevap vermeye başladı.
"Siktir. Kapıya cevap veremez." demek yerine mırıldandı.
Michele bizi duyamazdı. Kuruntulu bir şekilde kapı deliğinden baktı. Sonra omuzlarını silkti, hızlı gerin bir soluk aldı ve kapıyı açtı.
"Neden koridorda görüşümüz yok?" Cevaptan korkarak sordum. Bir saniye sonra geldi.
Silah ateşi kulaklarımızı patlattı. Bir mermi Denek004'ün kafasına denk geldi. Michelemiz'in anında öldüğünü biliyordum.
Bağırmak için bile zamanı yoktu.
Tom laboratuvardaki her bilgisayarın, monitörun ve enerji hatları şebekesinin fişlerini çekti. Video ve ses aynen yok oldu. Birbiri ardında birkaç mesaj daha aceleyle yazıp yolladı. Çok kısa bir zamanda. Tanrı deneyi tamamen çevrim dışı oldu. Söyleyeceği kelimeler kafamdaki her şüpheyi ortadan kaldırmıştı.
"Geriye kalan deneklere yardım etmeliyiz. Zamanımız tükeniyor."
Ç.N: National Enquirer bir American magazin gazetesidir.
Birşeyler olacak hadi bakalım
YanıtlaSilAllah aşkına bu siteyi 2016'dan beri takip ediyorum ve bayılıyorum. Lutfen daha fazla yazın.. bunu çevirmenlere baskı kurmak için yapmıyorum sadece bilin ki siz yazdıkça burda benim gibi daimi okuyucular hep olacak.
YanıtlaSil